İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 5 Temmuz 1991 tarihinde gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Vedat Aydın için bugün eylem gerçekleştirdi.
Eski Sümerbank önünde yapılan eylemde konuşan İHD Mülteci Komisyonu üyesi Mehmet Aker, bundan 25 yıl önce, önceleri reddedilen Susurluk olayından sonra varlığı kabul edilen, JİTEM’li yılların olduğunu hatırlattı. ‘90’lı yıllarda yaşanan gözaltılar ve kaybedilme öykülerini anımsatan Aker, “O dönemlerle yüzleşilmediği, hesaplaşılmadığı ve cezasız bırakıldığı için bugün Hurşit Külter kaybedilebiliyor” sözleriyle kaybetmenin bir devlet geleneği olduğunun altını çizdi. Vedat Aydın’ın hayat hikâyesini anlatan Aker, gözaltına alınmasını ise şöyle aktardı.
“5 Temmuz 1991 tarihinde saat 23.45’te Vedat Aydın’ın evine gelen sivil giyimli üç kişi, kendilerini polis olarak tanıtarak siyasi şubeden geldiklerini, kısa bir iş için kendisini şubeye götüreceklerini söyledi. Bu kişilerden ikisinin elinde uzun namlulu silah, birinin elinde ise telsiz vardı. Vedat Aydın aşağıda bekleyen ve içinde şoför olan bir araca bindirildi. Eşi Şükran Aydın’ın ifadesine göre içinde iki kişi bulunan başka bir araç ise sabaha kadar evin önünde kaldı. Şükran Aydın, evlerinin penceresinden Vedat Aydın’ın siyah steyşın vagon Renault marka bir otomobile oturtulduğunu gördü ve derhal avukatını aradı. Avukat hemen Emniyet Müdürlüğü’nü aradı ancak kendisine Vedat Aydın’ın orada olmadığı söylendi. 7 Temmuz 1991 tarihinde, Elazığ’a bağlı Maden İlçesi’nde cansız bir beden bulundu. Bedenin kimliğinin belirlenemediği ileri sürülerek Maden Mezarlığı’na defnedildi. Vedat Aydın’ın kardeşi 8 Temmuz 1991 tarihinde olaydan haberdar olarak Maden’e gitti. Jandarmanın gösterdiği kıyafetlerin Vedat Aydın’a ait olduğunu tespit etti ve bedeni 10 Temmuz 1991 tarihinde teslim aldı.”
Aker, Aydın ailesinin hukuki ve fiili mücadelesini özetledi. Aydın’ı katledenin devlet olduğunu ve suçluların yargılanmadığını belirtti.
Aker son olarak şunları ifade etti: “Biz insan hakları savunucuları toplumun hafızası ve vicdanı olmaya devam edeceğiz. İktidarlar değiştiğinde olumluya doğru bir gidişat olmadığını gördük. Bu tip olayların oluşmaması için takipçi ve ısrarcı olacağız. Ülkemizin tekrardan kayıplar sarmalına girmesine izin vermeyeceğiz. Bu sebepten yıllar sonra yeni bir kayıp olmaya doğru giden Hurşit Külter’in akıbetini sormaya ve onu sağ istemeye devam edeceğiz ki yeni Vedat Aydın’lar oluşmasın. Bu durumdan 25 yıl önce de devlet sorumluydu şimdi de devlet sorumludur.”
Açıklama, oturma eylemin ardından sona erdi.
Kızıl Bayrak / İzmir