20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, dünya genelinde birçok kentle eş zamanlı olarak İzmir'de de mültecilerle dayanışmak ve devletlere mültecilerle ilgili sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla bugün eylem gerçekleştirildi.
Halkların Köprüsü Derneği (HKD) tarafından örgütlenen eylem Basmane Hatuniye Camisi önünde yapıldı. Eylemde, Türkçe, Kürtçe ve Arapça “Mülteciler için insanca yaşam hakkı” pankartı ile “Misafir değil mülteci” ile “Refugees welcome” yazılı dövizler ve resimler taşındı. Eylemde konuşan HKD Başkanı Cem Terzi, bugün başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok kentinde aynı anda, mültecilerle dayanışmak, devletlere ve uluslararası örgütlere mültecilerle ilgili sorumluluklarını hatırlatmak için sokakta olduklarını söyledi. Terzi, dünyada her yıl giderek daha çok insanın, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kaldığını belirterek savaşlar ve savaşların getirdiği ekonomik krizlerin insanların ülkelerini terk etmesindeki en önemli faktörler olduğunun altını çizdi.
Birleşmiş Milletler’in (BM) rakamlarına göre, 2016 yılında 60 milyona yakın insanın yerinden edildiğine dikkat çeken Terzi, mülteci sorununda başta AB olmak üzere devletlerin yaklaşımının insanlık değerleri açısından yüz kızartıcı olduğuna dikkat çekti. Terzi, “Kirli pazarlıkla Türkiye yeni mülteci hapishanesi oldu” sözleriyle, mültecilerin yaşamak zorunda kaldığı dramı anlattı. Terzi, insan onuruna yakışır bir yaşam ihtimalini Türkiye’de göremeyen mültecilerin ‘iltica’ haklarını kullanarak Avrupa’ya geçmeye çalıştığını ancak yasal yollara çelik teller, duvarlar ören Avrupa Birliği'nin, Türkiye ile anlaşarak deniz yolunu da kapattığını dile getirdi. Mülteci konusunda, “çözüm” diye geliştirilen AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın uluslararası hukuka aykırı olarak yaşama geçirildiğini vurguladı.
“Mültecilere ‘Hoş geldiniz’ diyelim!”
Yaklaşık 3 milyon insana kapılarını açan Türkiye’de ise savaşın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala mültecilere, mülteci statüsü verilmediğini belirten Terzi, mültecilerin sağlık ve eğitim hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar olduğunu aktardı. Birçok mültecinin denizlerde yaşamını yitirdiğini de hatırlatan Terzi son olarak şunları ifade etti: “Buradan sesleniyoruz. Asıl sorun göç değil savaşlardır. Göçü bir trajediye dönüştüren savaşlardır. Savaşları durdurmadan göçü sosyal ve siyasal olarak kontrol etmek imkânsızdır. Bugün yapılmaya çalışılan göçmen-mülteci ayrımı sahte ve geçersizdir; amaç göçü kısıtlamaktır. Küresel-kapitalist ekonominin çıkarlarını dayatan, bunun için bölgesel savaşlar yaratmaktan kaçınmayan, Ortadoğu ve Afrika’da hatta Asya’da askeri aktivasyon gösteren her ülke her bir göçmenden, her bir mülteciden; bu büyük trajediden sorumludur. Tüm uluslar ailesinden dışlanmış, haklara sahip olma hakkı esirgenmiş bu insan topluluğuna karşı, başta AB olmak üzere emperyalist devletler ortak bir savaş yürütüyor. Onları denizlere ya da savaş, çatışma alanlarına yani ölüme sürüyorlar. Bize düşen; savaştan ve zulümden kaçan bu insanlarla dayanışmak, onlara koşulsuz olarak ‘Hoş geldiniz’ demektir."
Eyleme, Mülteci Dayanışması, Konak Kent Konseyi ve Konak Mülteci Meclisi, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Özgürlükçü Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, İzmir Müzisyenler Derneği, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Toplumcu Psikologlar, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi, Barış İçin Kadın Girişimi İzmir, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Platformu, Siyah Pembe Üçgen Derneği de katıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir