Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın, KHK ile ellerinden alınan işlerine geri dönebilmek amacıyla başlattıkları açlık grevi bugün 213. gününe girdi. Nuriye Gülmen ise, 11 gün önce zorla müdahale çabasıyla kaçırıldığı Numune Hastanesi yoğun bakım servisinde açlık grevini sürdürüyor.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya zorla müdahale çabasındaki sermaye devleti, “vatandaşına karşı sorumlu olduğu” yalanını ortaya atarak, hastaneye kaçırdığı Nuriye Gülmen hakkında, “bilinci kapanırsa müdahale edin” diye hastaneye talimat göndermişti. Söz konusu yazı ortaya çıkmadan önce de Gülmen’in durumuna dair açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Uluslararası sözleşmeler müdahale imkanı veriyor. Bilinci kapanır ya da hafıza kaybı yaşarsa müdahale edebiliriz” diye konuşmuştu.
TTB: Açlık grevcisinin son kararına uyulmalı
Sermaye devletinin zorla müdahale çabası konusunda, Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) geçmiş açlık grevlerindeki yaklaşımı ise “Açlık grevcisinin bilinci bozulur ya da komaya girerse hekim açlık grevcisinin son kararına saygı göstererek tutum alacaktır. Bu çerçevede hastanın rızasına aykırı bir şekilde ‘zorla besleme’ etik açıdan doğru değildir” yönündeydi.
TTB üyesi Şeyhmus Gökalp de, Mezapotamya Ajansı’na verdiği demeçte, bu yaklaşımı sürdürdüklerini söyleyerek şunları ifade etti:
“Biz hekimleri bağlayan hekimlik mesleği etik ilkelerinde hastanın kendi rızası bizim en temel aldığımız kriterlerden biri. Nuriye ve Semih ile ilgili olarak bildiğim kadarıyla kendilerine müdahale edilmemesi konusunda beyanları var. Bu beyanlarını değiştirmedikleri müddetçe kendilerine zorla müdahale yapılmaması taraftarıyız.”