İstanbul’da aralarında diş hekimlerinin olduğu iki bin kamu emekçisi, 1 Haziran itibari ile filyasyondan çalıştıkları kurumlara geri döndü.
İstanbul Dişhekimleri Odası, yaşanan sorunlara dair taleplerini içeren bir açıklama yayımladı. Açıklamada şunlar vurgulandı:
“Pandemi ciddiyetini korurken, aşılama oranının da yeterli olmadığı koşullarda ADSM’lerin yoğunluk yaratılmadan, pandemiye uygun çalışma protokolleriyle hizmet vermesi hayati önem taşıyor.”
Sağlık Bakanlığı’ndan şunlar talep edildi:
“İki veya daha fazla dişhekiminin bir arada çalıştığı klinikler yeterli dezenfeksiyon ve izolasyona imkân sağlayacak biçimde ve uygun havalandırma sistemleriyle ayrılmalı, pandemi koşullarına uygun biçimde düzenlenmeli.
Dört el çalışma sisteminin dişhekimliğinde önemli bir ihtiyaç olduğu ve pandemide enfeksiyon kontrolü açısından çok daha vazgeçilmez olduğu hatırlanarak, yardımcı personel eksikliği giderilmeli.
Dişhekimliğinde acil tanımına uygun işlemeyip, randevusuz hastaların akın ettiği ve aşırı yoğunluklarla bulaş riskinin artabildiği, 24 saatlik acil nöbet poliklinik hizmetleri, amacına uygun bir sisteme dönüştürülmeli veya kaldırılmalı.
Birden fazla hekimin bir arada çalıştığı çoklu kliniklerden dolayı bazı kurumlar vardiya sistemine geçiyor. Bu sistemde, geç saatlerde verimli sağlık hizmeti verilemediği, sağlık çalışanlarında fiziksel ve psikolojik bazı sorunlara yol açabildiği saptanmıştır. İş kazaları oranlarının da arttığı geç saat vardiyaları iş güvenliği bakımından da sorunlar yaşatabilmekte. Geç saatlerde ulaşım, güvenlik sorunları da oldukça ciddi bir sorun olup, tüm bunlar göz önünde bulundurularak, çalışanlar açısından şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla uygun düzenlemeler yapılmalı.
Yıllardır uygulanan performans sisteminin; toplum ve çalışan sağlığı, özlük hakları, sağlıkta şiddet açısından sıkıntılı boyutları biliniyor. Performansı artırma kaygısıyla hasta sayısı, hastaların alınma sıklığı ve işlem sayısının güncel çalışma protokollerini ihlal edecek oranda artırılması, pandemi koşullarında ertelenebilecek işlemlerin bu koşullarda dahi yapılma gayreti, hasta ve çalışanların sağlığını riske sokacaktır. Dolayısıyla bant tipi bu çalışmadan vazgeçilerek, koruyucu önleyici ağız diş sağlığını önceleyen sağlık politikalarının geliştirilmesi gereklidir. Pandemi koşulları bir ‘fırsat’ olarak görülüp, bu değişikliklerin hayata geçirilmesi mümkündür.
Ayrıca, ağız diş sağlık hizmetlerinin verilmesinde, kamu özel ayırımı yapılmaksızın, ülkedeki tüm dişhekimlerinin işgücünden yararlanılmalıdır. Devlet, yurttaşlarımızın özel muayenehane, poliklinikler ile merkezlerden ağız ve diş sağlığı hizmeti almasının yolunu açmalıdır.”