Değerli yoldaşlar,
Bir şehidimizi, bir devrimciyi anmak için toplanmış bulunuyoruz.
Şehidimizin anısı önünde saygıyla eğiliyor, huzurunda onun yükseklerde tuttuğu devrim bayrağını asla yere düşürmeyeceğimize söz veriyoruz!
Sinan yoldaş, Teslim Demir yoldaş, sıradan bir devrimci değildir.
Onun için partisi, “Siyasal yaşamı ve mücadelesi bir partiye sığmayacak türden devrimcilerin nadir örneklerinden biriydi” tanımlamasını yapmıştır.
Gerçekten de Sinan yoldaş söz konusu olduğunda çok doğru, çok yerinde bir tanımlamadır.
Sinan yoldaş, bu özelliği ile tam da içinden geçtiğimiz süreçte devrimimizin ihtiyaç duyduğu devrimcilerdendi. Devrimcilerin anti-faşist, anti emperyalist birliğinin, cephe birliklerinin sembolü olabilecek devrimcilerdendi.
Onun devrimci hareketin bütününe yaklaşımdaki ilkeli tutumu, olgunluğu, devrimciler arası ilişkileri doğru kavrayışı ve engin hoşgörüsü unutulacak gibi değildir.
Bu özellikleriyle Sinan yoldaş biz Halk Cephelilerin gönlünde de çok özel bir yere sahip olmuştur.
Ancak O’nu tam da O’nun gibi devrimcilere ihtiyacımız olduğu, zorlu ama bir o kadar da onurlu bir süreçten geçerken kaybettik. Sinan gibi yoldaşlar, faşizmin ve emperyalizmin hunharca saldırılarının alabildiğine azdığı ve devrimci güçlerin bu saldırılar karşısında sürekli direniş çizgisini hayata geçirmek gayreti içinde olduğu böyle bir süreçte, bu direniş çizgisinde devrimcilerin birliğini sağlamakta çok önemli görevler üstlenebilirdi.
Evet, emperyalizmin ve faşizmin halkın türkülerini söyleyenlere bile tahammül edemediği, onlar için dahi katli vacip fermanları çıkardığı bir baskı ve terör döneminden geçiyoruz. Yani emperyalistler ve faşistler, dünya halklarını kanla, vahşetle teslim almaya çalışmaktadırlar. Bunun için hiçbir ahlak, izan, yasa, kural, ilke tanımamaktadırlar. Tam bir çeteleşme ve çürüme hali ile karşı karşıyayız. Ve çürüdükçe daha çok çürüyor, daha çok saldırganlaşıyorlar.
Ama yoldaşlar, tablo karamsar değildir. Karamsar olmamız için hiçbir neden yoktur. Bu tablo aynı zamanda sömürücü zalimlerin, alçakların, vatan hainleri ve halk düşmanlarının bitişini ifade eden bir çılgınlık halidir.
Öte yandan bunlara karşı tarihimizde görülmemiş kadar güçlü ve net duruşlu bir direniş damarı da varlığını korumakta ve gelişmektedir. Halkın avukatları faşizmin mahkemelerini adeta yerle yeksan etmektedir. Yüksel direnişçileri her gün 2-3 posta işkenceye uğrasalar da direnişlerinin 700. gününe gelip dayanmışlardır. Halkın türkülerini söyleyenler her şeye karşın direne direne söylemeye devam etmekte, kendilerine yeni kanallar açmaktadırlar. İrili ufaklı sayısız direniş bunları takip etmektedir. Armutlu Cemevi’ne yapılan hakarete karşı 80 yaşında bir ana, Kezban Ana direnişe geçerek hepimize örnek olmaktadır. Flormar işçileri, İstanbul’daki havaalanı inşaatı işçileri direnişlerin kitleselleşmesinde yeni hamleler olmaktadır.
Bu direniş damarını geliştirmek ve onun etrafında birlik sağlayarak tüm halka mal etmek, bugün tüm devrimcilerin karşısında duran en stratejik görevdir.
İşte Sinan yoldaş gibi yoldaşlara tam da böyle dönemlerde ihtiyaç vardır. Sinan yoldaş böyle bir süreçte, direnen damarın güçlendirilmesinde ve birliğin sağlanmasında çok önemli roller oynayabilecek yoldaşlardandı.
Biz Halk Cepheliler için, Sinan yoldaşın dostluğu unutulur gibi değildir. Özellikle Dayımızın şehitliğinde gösterdiği tavır, O’nun layık olduğu şekilde sonsuzluğa uğurlanmasındaki çabaları asla unutulmayacaktır. Ayrıca Sinan yoldaşın ve yoldaşlarının büyük ÖO dönemindeki tavırları da unutulmazdır.
Kardeşler,
Tüm devrimciler olarak yeni Sinan yoldaşlar yetiştirmeliyiz. Birleşmeli, örgütlenmeli ve güç olmalıyız!.. Birleşmemizin tek zemini vardır: Anti-faşist anti-emperyalist ilkeler.
Birleşmemizin tek yolu vardır: faşizme ve emperyalizme karşı sürekli direnişi örgütlemek ve halk iktidarını kurmak için çalışmak...
Birleşmemizin tek örgütü vardır: Halk Meclisleri…
Birleşmemizin tek toparlanacağı yer vardır: Cephe birliği...
İşte bu yüzden Sinan Yoldaş gibi, “siyasal yaşamı ve mücadelesi bir partiye sığmayacak” yoldaşlara ihtiyacımız vardır. Hepimiz böyle seçkin yoldaşlar yetiştirmeliyiz. Her sürecin özel devrimcileri vardır bilirsiniz. İşte Sinan yoldaş tam da bu dönemin özel devrimcilerindendi.
Bu özelliği ve yaşam boyu devrimciliği ile Sinan yoldaş, sonsuza kadar yaşayacaktır. Çünkü O, yaşamını devrimci olarak tamamlayan tüm devrimciler gibi ölümsüzlük iksiri içenlerdendir.
Umarız ve isteriz ki, hepimize bu iksirden içmek kısmet olsun! Nedir ölümsüzlük iksiri? Yaptıklarımızla ve mücadelemizle halkımızın gönlünde taht kurmaktır. Devrim davasına katkıda bulunan bir pratiğin sahibi olmaktır. İşte Sinan yoldaşı ölümsüz kılan ve bizleri de ölümsüz kılacak olan tek şey budur!
Halk Cephesi olarak, şehidimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Hepinizi devrim davasına olan içten bağlılığımızla selamlıyoruz!
Devrim şehitlerine ve onlar gibi yaşayıp toprağa düşecek olanlara şan olsun!
Sinan yoldaş ölümsüzdür!
Kahrolsun faşizm emperyalizm ve kapitalizm!
Yaşasın faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık ve kapitalizme karşı sosyalizm mücadelemiz!
Halk Cephesi
06.10.2018