• Anmadan fotolar...
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu'nun günlerdir çağrısını yaptığı “Kanla yazılan tarih silinmez!, 15. yılında ON’ları anıyoruz!” şiarlı yürüyüş ve anma programı gerçekleştirildi.
Çiğli Belediyesi önünden kaldırılan otobüslerle Habip Gül’ün mezarının bulunduğu Helvacı Köyü’ne gidildi. Habip Gül’ün ailesi ile birlikte mezar başına bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş sırasında coşkulu sloganlar ve Ulucanlar Direnişi’ni anlatan konuşmalarla Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın mücadelesi anlatıldı. Habip Gül’ün mezarına kadar “Kanla yazılan tarih silinmez!”, “ON’lara sözümüz devrim olacak!”, “Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!” sloganları haykırıldı.
Mezar başına gelindiğinde Habip Gül ve Ulucanlar Direnişi’nde şehit düşenler şahsında tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirdi. Saygı duruşundan sonra bir emekçi Ulucanları anlatan şiirini okudu. Ardından, hasta tutsak Mehmet Yamaç’ın yazdığı bir şiir okundu.
Bıraktıkları bayrak leke sürülmeden taşınacak!
Anmada ilk sözü BDSP temsilci aldı. BDSP temsilcisi, ilk başta burjuvazinin cezaevlerini ne amaçla kurduğunu ve kullandığını anlattı. İki sınıfın her alanda bir kavga halinde olduğunu ifade ederek hapishanelerde bu çatışmanın daha sıcak geçtiğine vurgu yaptı. Ulucanlar’daki saldırının, aynı zamanda işçi sınıfı ve öncülerini birbirinden ayırma çabası olduğunu belirtti. Habip Gül’ün saldırının özel hedeflerinden biri olmasının bunun bir parçası olduğu söylendi. Sermaye devletinin katliamcı geleneğine değinen BDSP temsilcisi, katliamlarla anılan bu toplarakların tarihine 'devrimci iradenin teslim alınamayacağının' da kazındığını belirtti. BDSP temsilcisi, Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın hayatlarına değinerek “Onların hayatı bir komünist için ödev niteliği taşımaktadır, onların bıraktığı bayrak bizlerin elinde kirlenmeden taşınacaktır” dedi.
Programın devamında bir liseli Ulucanları ve Habip Gül’ü anlatan şiirler okudu.
Daha sonra sözü Ölüm Orucu Direnişçisi Muharrem Kurşun söz aldı. “Habip yoldaş hiçbir şeyi yapamam demezdi, yapmak için çaba sarf ederdi ve yan yana kaldığımız dönemde hiçbir şeyi yapamadığını görmedim” dedi.
Muharrem Kurşun’un sözlerinden sonra Habip Gül’ün en sevdiği türkü olan Drama Köprüsü söylendi.
Gençlik içerisinde Ulucanlar iradesini örgütleyelim
Türkünün ardından genç bir komünist söz aldı. Sözlerine “Habip ve Ümit’in mücadelesi önünden saygı ile eğiliyorum” diyerek başlayan genç komünist “Bugün eğer Habip yoldaşın mücadelesini devam ettirmek ve üzerine bir şeyler eklemek istiyorsak gençliğin bulunduğu her alanda mahallerde, okullarda, fabrikalarda Devrimci Gençlik Birliği'ni duyurmalıyız ve komitelerle örgütlenmeliyiz. Genç komünistlerin çağrısı gençlik alanında Ulucanlar'ın iradesini örgütleme çağrısıdır” dedi. Konuşma “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” sloganı ile karşılandı.
Habip Gül’ün kardeşi ve oğlu da anmada söz aldı. Habip Gül'ün kardeşi Kibar, “Habip’ten 15 yıl önce bir emanet almıştım, oğluna üniversiteye mezun olduğunda vermeyi düşünüyordum ama orada da faşistler olabilir deyip Habip’in hatırası kirlensin istemedim. Bugün o emaneti oğluna vermek istiyorum” dedi. Habip Gül’ün saatini oğluna verip sözü ona bıraktı.
Habip Gül'ün oğlu Yoldaş Çiftçi babası ile bir baba oğul ilişkisi değil bir yoldaşlık ilişkisi kurduğunu dile getirdi. Daha sonra “Bu anmaları duygusal, boş yerler olarak düşünmüyorum. Burası bir okul. Onlardan öğrenmek ve mücadelesini devam ettirmek için bir okul” dedi.
Anmanın son bölümünde Habip Gül’ün ve Ümit Altıntaş’ın mücadeleye nasıl atıldıkları, hayatları ve devrimci mücadeleye bıraktıkları miras anlatıldı.
Anma programı Çiğli İşçi Kültür Evi Müzik Atölyesi’nin hazırladığı müzik dinletisi ile son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir