“Göç ve göçertme politikasına” tepki

Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği, tüm duyarlı çevreleri Kürdistan coğrafyasında uygulanan göç ve göçertme politikalarına karşı durmaya davet etti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Haziran 2024
  • 21:30

Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği, sistematik hale gelen giderek derinleştirilen göç politikalarına ilişkin Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptı. 

Açıklamayı yapan Dernek Eşbaşkanı Medya Alkan, göçün başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu ve dünyada her zaman tarihsel ve stratejik niteliğini koruyan bir olgu olduğunu söyledi.

Türkiye’de iktidarlar değişse dahi göç politikalarında hiçbir değişimin olmadığının net bir şekilde görüldüğü ifade edilen açıklama şöyle devam etti:

“Yaratılan veya oluşan her kaotik durumda egemenlerin ve sermayenin sarıldığı ilk politika göç ve göçertme politikasıdır. Yakın zamanda yaşadığımız büyük deprem felaketinde bunu net bir şekilde gördük ve halende yaşıyoruz. Depremden sonra izlenen politikalar ile insanlar göç etmeye maruz bırakıldı, depremin üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen halen çoğu yerde insanlar konteynır ve çadırlarda yaşamaya mahkum bırakılmış durumda. İnsanlara asgari yaşam koşulları dahi sağlanmadığı gibi 1.5 yıldır devam eden çözümsüzlüğü ve kimsesizleştirmeyi esas alan politikalar nedeniyle depremin yaşandığı bölge ciddi bir göç vermektedir.” 

Diyarbakır ve Mardin’de 20 Haziran’da yaşanan ve 15 kişinin yaşamını yitirdiği yangının da bilinçli ve sistematik bir şekilde uygulanan politikaların bir ayağı olarak gördükleri vurgulanan açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:

“Hepinizin bildiği üzere özellikle 2015’ten sonra başta Kürdistan olmak üzere Türkiye’den on binlerce yurttaş Avrupa ve Amerika’ya göç etmektedir. Yaşanan ve halen devam eden bu göç dalgası çok ciddi ve tehlikeli bir boyuta gelmiş durumdadır. 2015’ten bu yana izlenen güvenlikçi politikalar, yaşanan insan hakkı ihlalleri, toplumda yaratılan kutuplaşma, ekonomik kriz ve Kürt coğrafyasında artarak devam eden özel savaş politikaları ile beraber 8 yıldır uygulanan kayyım politikası bu göçlerin ana kaynağını oluşturmaktadır. Halen hızlı bir şekilde devam eden bu göçleri durdurmak göç eden veya etmek zorunda kalan kişilerin geri dönüşünü sağlamak için göçün ana kaynağı olarak saydığımız nedenleri ortadan kaldırmamız gerekmektedir. Buradan bir kez daha sizlerin vesilesi ile çağrı yapmak istiyoruz. Egemenlerin bir an önce bir yaşam ve insan hakkı ihlali olan göç ve göçertme politikalarından vazgeçmesi gerekmektedir. Tüm duyarlı çevreleri bu coğrafyada uygulanan ekonomik, ekolojik ve siyasi talanlar ile sistematik hale getirilmiş göç ve göçertme politikalarına karşı durmaya davet ediyoruz. Göç eden veya etmek zorunda kalan tüm yurttaşları bu kutsal topraklara dönmeye ve bu kirli politikaları boşa çıkartmak için mücadele etmeye davet ediyoruz.”

Açıklama alkışlarla son buldu.