Ankara’da özel yetkili bir mahkemeden verilen karar, basın özgürlüğü konusunda endişe verici dinlemeler yapıldığını ve buna dayanak oluşturmak için tartışma yaratacak yargı kararları verildiğini ortaya koydu. Gazetecilerin haber kaynaklarının deşifre edilmesi, gazetecilik refleksiyle mi yoksa yönlendirme ile mi haber yaptıklarının tespiti için telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı.
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre, edindiği bilgiye göre, Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü 2012’de yürütülen istihbari çalışmalar kapsamında 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun Ek-7. maddesine dayalı olarak dinleme ve teknik takip kararı almak için mahkemeye başvurdu. Başvuruda gazetecilerin ismi verilerek telefonlarının dinlenmesi istendi.
3 aylık dinleme kararı verildi
Emniyetin talebi, bir süre önce kapatılan eski özel yetkili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme hakimi Ali Ertan tarafından 24 Ocak 2012’den başlamak üzere 3 ay süre ile verilen kararın gerekçesinde “Talep ekinde sunulan bilgi notu içeriği de gözönüne alındığında, atılı suçun katalog suçlardan olduğu, başka yolla delil elde etme olanağının bulunmadığı anlaşıldığından talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir” denildi.
Hakim Ertan tarafından verilen kararla 3 aylık dinleme tedbirinin gereğinin yerine getirildiği, ancak bu sürenin muzatılıp uzatılmadığı öğrenilemedi. Mahkeme kararında geçen Emniyet Müdürlüğü’ne ait olan bilgi notu ise basın özgürlüğünün geldiği son noktayı gözler önüne serdi.
Bilgi notundaki gerekçe
24 Ocak 2012 tarihli B.05.1.EGM.4.06-67135-800-1100-2943-31030 sayılı, Organize Suç Örgütü (OSÖ) faaliyeti kapsamında 3 ay süre ile tespit edilme, dinleme, sinyal bilgisini değerlendirme, kayda alma, teknik araçlarla izleme tedbiri kararı verilmesi istenen bilgi notunda şu ifdeler yer aldı:
“Çıkar amaçlı suç örgütlerinin deşifresine yönelik olarak yürütülen istihbarat çalışmalarımız esnasında; ilimizde faaliyet gösteren muhabirlerin yaptığı haberler ile TCK 285/3. maddesi uyarınca basın ve yayın yoluyla soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği, şahısların yapmış olduğu haberlerin adliye ve kolluk birimlerinin çalışmalarını olumsuz olarak etkilediği, haber kaynaklarının görevleri gereği gizli kalması gereken bilgileri kendilerine bir şekilde ileterek suç işledikleri, özellikle gizlilik kararı bulunan adli dosyalar hakkında bilgi veren kamu görevlilerinin deşifresi, muhabirin haber yaparken gazetecelik refleksi ile mi yoksa yönlendirme ile TCK 220. maddede tanımlı örgütlü bir yapı içersinde hareket edip haksız menfaat temin edip etmediği şeklinde istihbari mahiyette bilgiler elde edilmiştir. Bahsi geçen şahısların ilimizdeki faaliyetlerinin deşifre edilmesi, ilişki ve irtibatlarının tespit edilmesi ve önümüzdeki dönem içersinde meydana gelmesi muhtemel eylemlerin önüne geçilebilmesi amacıyla talep edilmektedir.”