Ev baskınında polisler ateş açtı

Hakkari Yüksekova’da Kurt ailesinin evine baskın düzenleyen polisler, etrafa ateş açarak, aile fertlerini darp etti. Şiddete maruz kalanlar, "Arama izni" sordukları için ölümle tehdit edildiklerini aktardı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Ocak 2024
  • 16:45

Hakkari Yüksekova Yeni mahallede, akşam saatlerinde Kurt ailesinin yaşadığı eve polisler tarafından baskın düzenlendi. Evin kapısını kıran özel hareket polisleri, "arama izni" soran aile fertlerini darp etti.

Polisler, baskın sırasında etrafa ateş de açtı. Bazı kurşun çekirdekleri evin duvarlarına saplandı. Baskında İdris Kurt ve Sıtar Kurt gözaltına alındı. İki kişi götürüldükleri 75'inci Yıl Polis Karakolu'ndaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Yaşananlara dair Mezopotamya Ajansı'ndan Mazlum Engindeniz’e konuşan aile şiddet sonrası akan kanın polisler tarafından temizlenmeye çalışıldığını ve bazı kovanların toplandığını anlattı. 

İşten dönüp evde yemek yediği sırada alt katta oturan kardeşinin evine baskın düzenlendiğini aktaran İdris Kurt, bunun üzerine aşağıya indiğini ve polislere arama izni olup olmadığını sorduğunu belirtti. Kurt şunları dedi:

"Yüzü maskeli kişiler tarafından iki kat boyunca merdivenlerden sürüklendim. Çok şiddetli darp ve kötü muameleye maruz kaldım. Kafama silah dayayıp ters kelepçe yaptılar. Polisler sürekli ‘seni öldüreceğiz’ diyerek tehditlerde bulunuyordu”

Darp edilen ve gözaltına alınan Sıtar Kurt, polis şiddetine işaret ederek şunları ifade etti:

"Evden aldıkları gibi dışarıya kadar darp edildim. Aşağıda bulunan polis ise bize ‘siz kimsiniz de arama iznini soruyorsunuz. Ben özel harekatım. Nasıl olur da bize karşı gelirsiniz’ dedi. Karnıma defalarca dipçikle vurdular. Sırt üstü yatırıp, üzerime çıkıyorlardı. Bize işkence yapıldı. Avukatlar geldiğinde onlara bile saldırmaya başladılar. Avukatların ve halkın oraya gelmesi iyi oldu. Yoksa hepimizi öldüreceklerdi."

 Kurt, şunları söyledi:

"Halen bile boynum aldığım darbeler nedeniyle ağrıyor. Biri ayağıyla kafama baskı yaparken, iki kişi de karnımın üzerinde tepiniyordu. 7’den 70’e tüm ailemiz aynı muameleye maruz kaldı. Arama izinleri yoktu ve ne için geldikleri bile belli değildi. Görüntülerde de kurşunların nereye değdiği belli. Kurşunların yönü hep yanlarda ve bu da hedef gözetildiğini gösteriyor. Polisler sürekli, ‘Siz kimsiniz de bize karşı geliyorsunuz? Biz özel harekatız. Sizi öldürürüz. Savcı da polis de biziz. İstediğimizi yaparız’ diyorlardı."