Erdoğan’dan İHH’ya: Bana mı sordunuz?

İsrail’le kirli pazarlığı sürdüren Erdoğan, dün istismar ettiği Mavi Marmara olayı için İHH’ya çıkıştı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Haziran 2016
  • 08:35

Dış politikada sürekli hüsrana uğrayan AKP şefi Erdoğan, dün olduğu gibi bugün de kirli çıkarları uğruna birlikte yürüdüğü gerici müttefiklerini ‘gözden çıkarmaya’ devam ediyor.

Birlikte yola çıktığı cemaati “terör örgütü” ilan eden Erdoğan, şimdi de İsrail’le yaptığı kirli pazarlığı meşrulaştırmak için dün methiyeler düzdüğü İHH’ya sert çıktı.

Dün akşam kaçak sarayda kendi personeline verdiği iftar yemeğinde konuşan Erdoğan, Gazze’deki ablukanın resmileştirilmesi anlamına gelen İsrail anlaşmasını savunurken anlaşmaya “tepki” gösteren İHH’yı da “bana mı sordunuz?” diyerek eleştirdi.

Erdoğan Mavi Marmara gemisine yönelik saldırının ardından “İnsanlığın vicdanından süzülen yardım gemileri silahla, zorbalıkla engellendi. Yükü merhamet ve şefkat olan gemiler menzillerine varamadı, kana bulandı” sözleriyle methiyeler düzdüğü İHH’yı şu sözlerle hedef aldı:

“Bana mı sordunuz?”

“Biz İsrail ile olan ilişkilerimizi niye kesmiştik? 3 başlık vardı. Bunun bir tanesi özürdü. Özürü Sayın Obama’nın yanında gerçekleştirdiler. Söylemediğim şeyleri söylemişim gibi gösterenler var. Olayı yaşayan benim. Sen neyi gördün, neyi bildin? İkinci başlığımız tazminattı. 20 milyon dolar şehitlerimiz için tazminat olarak belirlendi. Bu kanın rakamı olur mu? Böyle bir tazminata karar verilmiş. Alır veya almaz. Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir yardım götürmek için günün Başbakanı’na mı sordunuz? Biz zaten bunları yapıyorduk. Ama gövde gösterisi olsun diye yapmadık. Bunları davul zurna çalarak değil, edebi adabı içinde yapıyoruz. İsrail’in sözü var. Türkiye üzerinden her türlü yardımın Gazze’ye girmesine izin verilecek.”

Oysa Erdoğan 17 Temmuz 2014 tarihinde yaptığı konuşmasında Fethullah Gülen’in açıklamalarına cevaben "Otoriteden izin almaları gerekiyor. Diyor. Otorite kim? Güney'deki sevdikleri mi yoksa biz mi? Otorite eğer bizsek, biz zaten izin verdik" demişti.