SUNUŞ
Elinizdeki bu kitap Aralık 1992’de gerçekleştirilen EKİM Olağanüstü Konferansının tutanaklarından bazı bölümleri içermektedir. Bilindiği gibi bu Konferans solda yeni dönem tasfiyeciliğinin EKİM saflarındaki yankısı olan tasfiyeciliği tasfiye etmiş, gelişiminin önünde bir engele dönüşen tükenmiş unsurları yolun kenarına koyma başarısını göstermişti.
Bu tutanakların kamuoyuna sunulmasını, yalnızca EKİM’in başlangıcından bu yana titizlikle savunduğu açıklık ilkesinin gereğinin yerine getirilmesi olarak algılamamak gerekir. Ayrıca Konferans, ortaya koyduğu sonuçlar itibarıyla, tek başına tasfiyeciliğin tasfiye edilme süreci olarak da değerlendirilemez. EKİM bundan çok daha ötesini başarmış, tasfiyeciliği yaratan asıl alanı tahlil etme gücünü göstermiştir.
***
“EKİM, Türkiye devrimci hareketinin geçmiş dönemine damgasını vurmuş popülist ideolojik kimlik ile onu tamamlayan küçük-burjuva toplumsal tabana dayalı örgüt pratiğinin eleştirisi(5)temelinde gelişti. Bugüne dek bir çok vesileyle vurgulandığı gibi, geçmiş hareketin ideolojik kimliğini kavramada, onun örgüt ve politika pratiğinin küçük-burjuva toplumsal-siyasal niteliği bizim için önemli bir uyarıcı olmuş, bir bakıma eleştirinin bir ilk hareket noktasını oluşturmuştur. Geçmiş hareketin bu politika ve örgüt pratiği ile ideolojik-politik kimliği arasındaki ilişkiyi ve bütünlüğü açığa çıkarmak ve sergilemek, EKİM'in geleneksel devrimci hareketten kopuşunun esas halkasıdır." (İç yazışmalar! İç Çatışmalar-Komünist Bir Siyasal Sınıf Örgütü İçin, s. 182- 183)
EKİM’in belgelerinden aktardığımız bu özlü ifadenin bir yansıması olarak, Olağanüstü Konferans, “dünya görüşüyle, ideolojik-politik çizgisiyle marksist-leninist, sınıfsal temeli, yapısı ve bileşimiyle proleter, düzen karşısındaki politik-örgütsel konumlanışıyla ihtilalci, bir devrimci sınıf partisi yaratma perspektifi" ile, örgüt sorununu bir çok boyutuyla değerlendirmiş ve bu bağlamda küçük-burjuva örgüt anlayışına bir önemli darbe daha vurmuştur.
Elinizdeki bu tutanaklar devrimci bir örgütün kendi zaaflarının, zayıflıklarının üzerine cesaretle gidip, eleştiri ve özeleştiri silahını nasıl kararlılıkla kullandığını da göstermektedir. Türkiye devrimci hareketine bir kaç on yıldır egemen küçük-burjuva tutucu gelenek değerlendirildiğinde, tutanakların bu açıdan yeni bir düzeyi ve kültürü, bir niteliksel farklılığı ifade ettiği kolayca görülebilecektir. Tartışmalarda marksist yöntemin temel alınmasının delegelerin sergilediği düzeyde önemli bir rol oynadığı düşüncesindeyiz. Kaldı ki komünist bir örgüt platformunu diğer platformlardan ayıran temel göstergelerden biri de bilimsel yöntemin veri alınması, her türlü subjektivizmden uzak bilimsel doğruları saptama çabası değil midir?
itekim EKİM’in kendisini tartıştığı bu platformda bu olgu şu şekilde vurgulanmıştır: “EKİM hiç bir zaman kendisini boşlukta tanımlamamıştır. EKİM her zaman içinden geçilmekte olan tarihsel, toplumsal ve siyasal süreçleri tahlille yola çıkmıştır: EKİM her zaman kendisini genel devrimci hareketin bir parçası olarak tanımlamıştır... Devrimci hareketin sorunları EKİM’in sorunları olarak tanımlanmıştır."
“Hiç de bugün bizim EKİM içerisinde tartıştığımız sorunlar, devrimci hareketin kendi içerisinde çeşitli biçimlerde kendisini ifade eden şeylerden farklı değildir.”
Tutanaklar incelendiğinde başta komünist hareketteki önderlik sorunu olmak üzere, birlik sorunundan örgüt içi yaşantıya, solda yaşanan tasfiyeci süreç ve bunun toplumsal siyasal ortamından MYO’nun temel işlevine, kadro politikasından açıklık ilkesine dek bir dizi soruna önemli açılımlar getirildiği görülecektir. Başka bir deyişle Konferans, “Geleneksel hareketin anti-leninist küçük-burjuva örgüt ve parti anlayışını sorgulamış ve bunun karşısına leninist parti ve örgüt anlayışını çıkar”mıştır.
Tutanaklar değerlendirildiğinde, Konferansın komünistlerin bugünkü acil görevini, marksist-leninist ideolojik yönelimini pratikte ciddi bir sınıf yönelimi ile birleştirmek, örgütsel şekillenişini bu çaba içinde gerçekleştirmek, geliştirmek, güçlendirmek, zorluklar karşısında sözde kolay çözümlere eğilim duymamak, aynı anlama gelmek üzere temel ideolojik ve ilkesel konularda tutarlı ve ısrarlı olmak, bu perspektifler ışığında sınıfın ihtilalci komünist öncü siyasal örgütünü yaratmak olarak belirlediği görülecektir.
***
Yalnızca belli bazı parçalarını yayınlamak durumunda kaldığımız bu tutanakların bu haliyle bile oldukça hacimli bir kitaba dönüştüğü gerçektir. Parçaların seçiminde tartışmaların kendi iç bütünlüğünü mümkün olduğu kadar korumaya çalıştık. Bu şekilde okuyucunun Konferansın tartışma sürecini kavramada zorlanmayacağı düşüncesindeyiz. Bu arada, burada yayınlanan parçaların önemli bir bölümünün EKİM Olağanüstü Konferansı'nın hemen ardından Ekim'de yayınlandığını da hatırlatalım. Okur, tutanaklarda sık sık adı geçen makale ve belgelerin önemli bir kısmını, başta EKİM’in çeşitli temel sorunlarla ilgili değerlendirmelerini içeren EKİM I. Genel Konferansı! Değerlendirme ve Kararlar ile İç Yazışmalar/İç Çatışmalar olmak üzere, EKSEN Yayıncılık’ın yayınlamış bulunduğu yapıtlar içerisinde bulabilir.
Elinizdeki bu kitapla devrimci bir tartışma platformunun dikkate değer bir örneğini sunmuş bulunuyoruz. Böylelikle örgütsel sorunlara getirdiği önemli açılımlarıyla devrimci kamuoyunda bir tartışma olanağı yaratacağı inancındayız.