DSÖ’den rehavet uyarısı

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ve Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, salgın önlemleri konusunda tüm dünyada yaşanan rehavetin yarattığı riske dikkat çekti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Temmuz 2021
  • 17:31

Vaka sayılarının artmasına rağmen AKP-MHP iktidarının normalleşme ısrarı salgın karşısında rehaveti arttırıyor. Bilimsel verilere ve toplumun çıkarlarına göre değil, sermayenin çıkarını düşünerek atılan gevşeme adımları halk sağlığını tehdit ederken sağlıkçılardan salgın konusunda uyarılar gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda son uyarılar da Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Avrupa ve Türkiye yetkililerinden geldi.

“Kısıtlamalar hızla gevşetildiğinde...”

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ve DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev tarafından ortak kaleme alınan açıklamada, salgın nedeniyle ağırlaşan yaşam koşulları karşısında rahatlama isteğinin rehavete yol açtığı belirtilerek şu uyarı yapıldı:

“Ancak geçen yaz yine aynı zamanları yaşadık. Bazı Avrupa ülkelerinde kısıtlamalar çok hızlı bir şekilde gevşetildiğinde, Avrupa Bölgesi genelinde bizi tekrar karantina almaya zorlayan vaka artışları ve ölümlerde üzücü bir yükseliş gözlemledik. Şimdi, sağlık sistemlerimiz, okullarımız, geçim kaynaklarımız, ekonomilerimiz, fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerindeki bir yıldan fazla süren baskıdan sonra, aynı hatayı yapmayı göze almamalıyız.”

Bulaşıcılığı yüksek varyantlara dikkat çekilerek Avrupa’da dahi yalnızca nüfusun yüzde 23,9’unun tam aşılı olduğu belirtilen açıklamada, salgın karşısında “şimdi savunmamızı düşüremeyiz” denildi.

Öncelikle aşı

Dr. Kluge ve Dr. Berdyklychev, güvenli bir yaz geçirmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Öncelikle aşılarımızı eksiksiz yaptıralım.

İkincisi, seyahat etmek istiyorsak, gerekli olup olmadığını iyice değerlendirelim. Seyahat etmeye karar verdiysek, bunu olabildiğince hem kendimiz hem de çevremizdekiler için en güvenli bir şekilde yapalım.

Güvenli bir şekilde seyahat etmek, evden çıktığımız andan varış noktamıza ulaşana kadar Covid-19'a maruz kalma risklerimizi iyi değerlendirmek anlamına geliyor. Herkes kendi Covid-19 risk yöneticisi olmalı, sağlık risklerini değerlendirmeli ve her adımda fiziksel mesafe, kalabalıktan kaçınma ve maske takma gibi koruyucu önlemleri dikkate almalı.

Üç K'den kaçının: Kapalı, kısıtlı ve kalabalık ortamlar. İnsanlarla tercihen dış mekanlarda, açık havada, ya da iyi havalandırılan ortamlarda bir araya gelmeye özen göstermek hepimizi korumaya yardımcı olur ve virüs bulaşma olasılığını azaltır.

Büyük spor turnuvaları, festivaller ve kalabalıkları çeken etkinliklerin gerçekleşmesine bir süre ara vermek, onun yerine halk sağlığı ve sosyal önlemleri artırarak virüsün süper yayıcı hale gelmesine izin vermememiz hepimizin sağlığı için çok önemli.”