KHK’lı Platformları Birliği direnen işçilerle dayanışma açıklaması yayınladı ve “Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesi veren ve hakları için direnen işçi dostlarımızla birlikteyiz” dedi.
Yaşanan ekonomik krizin faturasının işçi ve emekçilerin sırtına yıkıldığının vurgulandığı açıklamada şunlar ifade edildi:
“Siyasal iktidar her defasında kendi yarattığı krizleri, hakları için mücadele eden işçiler emekçiler üzerine kurduğu ve her gün artan baskısıyla görünmez hale getirmeye ve varlığını sürdürmeye çalışıyor. Hak arayan işçileri; hukuk dışı uygulamalarla kod 29, kod 47 ile fişleyerek işten atıyor ve aslında tıpkı KHK’lılar gibi ömür boyu işsizliğe mahkum ediyor.
Diğer yandan, işçi ve emekçilerin örgütsüzlüğündeki yetersizliklerin yanında, güya işçi ve emekçilerin örgütü olduğunu iddia eden “sendika”lar ve işçi haklarını savunmak yerine sendikal mücadele dışında her şeyi yapan “sendika bürokratları” siyasal iktidara güç veriyor. Her şeyi diyoruz, çünkü bu sendika görünümlü yapılar, kendi üyelerini fişleyerek ihraç olmalarına neden olmuşlar, ihraç edilen üyelerini ise vatan haini ilan ederek 152 bin kamu emekçisinin ihracına alkış tutmuşlardır. On binlerce üyesi bir gece yarısı yayınlanan KHK’larla haksız hukuksuz bir şekilde ihraç olurken, kamu emekçileri kıyımdan geçirilirken, sendikacılık yapmak şöyle dursun siyasal iktidara hafiyelik yaptılar, payanda oldular, yandaşlık yaptılar ve yapmaktadırlar.”
İşten atma saldırılarının yanı sıra asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu ifade edilen açıklamada direnişlere dair şunlar vurgulandı:
“Ülkenin her bir alanında işçiler emekçiler, talepleri için bir araya geliyor, kazanmak için üretimden gelen gücünü kullanıyor grev çadırları kuruyor ve “Hak verilmez alınır” şiarını ete kemiğe büründürüyorlar. Elbette tüm bu direnişler gücünü haklılıktan ve meşruluğa olan inançtan alıyorlar. Direnişler sürerken, sendikamsı sendikalar ve devletin kolluk güçleri boş durmuyor. Sendikalar direnişlere yeteri kadar sahip çıkmadığı gibi kamuoyu önünde direnen işçileri değersizleştiriyor. Devletin kolluk güçleri; direnişe geçen işçileri; orantısız gücünü kullanarak işkence ile gözaltına alıyor, grev çadırlarını söküyor, gece-gündüz demeden işveren baskısıyla tutukluyor, terör yaftası ile yargılanmasına zemin hazırlıyorlar. Patronlar; işçileri ömür boyu işsizlikle tehdit ediyor, yol arkadaşlarını satması isteniyor, direnişi bırakması için para teklif ediyorlar.
İşçiler; patron sendikası, sendikalar ve devletin kolluk güçlerine rağmen direniyor, direnişleri toplumda karşılık buluyor, büyüyor, yaygınlaşıyor ve kazanıma dönüşüyor.
Bugün işçiler ülkenin her yerinde grev çadırları kuruyor, direniş halayları çekiyor.
Sinbo, Farplas, Metal, Çorap, Tekstil, Petro-kimya, Migros depo işçileri, Yemek sepeti işçileri, Gemi sökümü işçileri ve daha bir çoğu direnmeye devam ediyor. Nitekim, Eskişehir Kıraç Metal işçileri 1 günlük direnişle, Çorap işçileri 5 saat süren direnişle taleplerinin gerçekleşmesini sağladılar.
İşçiler; hakları için gösterdikleri yılmazlık ile biz KHKlılara da yol gösteriyor ve mücadelenin nasıl olması gerektiğini öğretiyorlar.”