İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı Küçükarmutlu’daki evinde 18 Ekim 2015 tarihinde polis kurşunuyla öldürülen 25 yaşındaki Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin geçtiğimiz gün görülen dava duruşmasında, olay gününe ait ortaya çıkan yeni görüntülere rağmen mütalaasını veren savcı, Doğan'ı vuran polis Yüksel Moğultay hakkında "Taksirle öldürmek" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi. 

dihaber’den Muhammet Doğru’nun haberine göre, anne Aysel ve baba Metin Doğan, savcının polis hakkında gereken cezayı istemekten korktuğunu belirtti.

'Her şeyi önceden kılıfına uydurmuşlar'

Anne Doğan, savcının önceki duruşmalardaki tavrından mütalaa vereceğini tahmin ettiklerini ancak var olan görüntü ile saatlerce yapılan savunmalara rağmen bu kadarını beklemediklerini söyledi. Savcının duruşmadaki tavrına tepki gösteren anne Doğan, “Belli ki her şeyi daha önceden kılıfına uydurmuşlar” dedi. Adliye çıkışı oğlu Emrah Doğan’ın gözaltına alınmasına da değinen anne Doğan, şunları aktardı: “Emrah’ı gözaltına alarak bizleri korkutup, sindirmeye çalışıyorlar. Bir ordu polisle benim oğlumu o acıyla çekiştirip aldılar. Katile ceza vermedikleri gibi hala bizleri korkutmak istiyorlar. Benim çocuğumun ifadesi varsa gelip evden alamıyorlar mı? Oğlum akşama kadar mahallede dolaşıyor gelip oradan alamazlar mı?” 

Kendilerine gözdağı verilmek istendiğini ifade eden anne Doğan, korkmadıklarını ve güçlerinin yettiği kadar davalarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.

'Vazgeçmeyeceğim'

Kendilerine dönük baskıları umursamadıklarını dile getiren anne Doğan, “İsterlerse beni de öldürüp Dilek’in yerine gömsünler. Benim ardımda da hakkımı savunacak insanlar var. Ben Dilek’in kanının yerde kalmaması için her şeyi yapacağım. Gerekirse onun yanına gömüleceğim ama vazgeçmeyeceğim. Adalet yerini bulana kadar çabalayacağım. Biz sağ olduğumuz sürece o zalimin peşinde olacağız” diye konuştu. 

'Kızım için hayır' 

Referandumda sandığa gitmenin bir mecburiyet olduğunu da belirten anne Doğan, “Bu devlet bir katili yargılamadığı için, kızım için 'Hayır' diyeceğim. Onun mezarının başı için 'Evet' demeyeceğim kesin. O adam bir gün bile benim kızımın katili için 'Bir insanı niye öldürdün' demezse, ben o adama 'Evet' diyebilir miyim? Tabi ki 'Hayır' diyeceğim” şeklinde konuştu. 

Baba Metin Doğan ise, savcının davanın başından beri arbede yaşanmış gibi bir durum ortaya koyduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Böyle bir şeyin mümkün olmadığı kesin. Sonrasında bazı görüntüleri yok etmişlerdi. Bu görüntüler bizim ve avukatların çabalarıyla jandarma kriminalden tekrar geri getirildi. Bu görüntülere rağmen, açık ve aşikâr olan bir durumda kendi gözleriyle bu görüntüleri izlediği halde böyle bir iddiada bulunuyor.” 

'Savcı korkuyor'

Savcının 26 yıl hapis cezası istemesi gerektiğini aktaran baba Metin Doğan, sanık polisin arkasında var olan gücü bilen savcının onun için böyle bir ceza istediğini söyledi. Savcının aslında olması gereken cezayı istemekten korktuğunun altını çizen baba Doğan, “Polislerin hazırlamış olduğu fezlekeyi okuyor, ona göre karar veriyor. Savcı bizi hayal kırıklığına uğrattı” dedi. Savcının kendilerini suçlu durumuna koymaya çalıştığını vurgulayan baba Doğan, avukatların 7 saat fotoğraf ve görüntülerle delilleri sundukları halde istenen cezayla katil zanlısı polisin dışarıda tutulmanın amaçlandığını söyledi. 

'Ülkede adalet yok'

Kızının katledildiği süreçte devletten adalet beklediklerini vurgulayan baba Doğan, “Ama adaletin olmadığı aşikâr halde şuan. Ülkede adalet yok. Bile bile bir insanı öldüren kişiye sen ceza vermiyorsan nerede arayacağız biz bu adaleti? Neyine güveneceğiz bu adaletin? Şunu çok iyi bilsinler bu davanın peşini kesinlikle bırakmayacağız. Gerekirse AHİM’e gideceğiz” diye belirtti. 

'Polisin avukatlığını savcı yaptı'

Sanık polis Yüksel Moğultay’ın avukatının savunma yapma gereği bile duymadığını belirten baba Doğan, şunları aktardı: “Bir kişinin avukatı kalkıp da savunma yapamaz mı? Gerek duymadı. Duruşmada başka dosyaları araştırıyordu. 'Bizim arkamız kuvvetli. Siz ne konuşursanız konuşun. Çok önemli değil' mantığıyla hareket ediyordu. Savcı da direkt kendini avukat yerine koymuştu. Orada Yüksel Moğultay’ın avukatlığını yapan savcıydı. Yüksel Moğultay’ın avukatı savunma yapmadı. Başka şeylerle uğraşıyordu.” 

Referandumda sandığa gideceğini aktaran baba Doğan, “Ben sandığa insanların doğru bir yaşam biçimi, insanların özgür yaşamlarını ifade edebilmeleri için gideceğim. Bir diktatörün ülkeyi yönetmemesi için sandığa gidip 'Hayır' kullanacağım. 'Hayır'daki amacım özgür bir yaşam için” dedi.