Dilan Alp’in sirke taşıması hukuka aykırı değil!

“Marjinal örgütle ilişkili”, “Molotof kokteyli taşıyan” Dilan Alp savının teşhir olmasının ardından açılan savcılık soruşturması takipsizlik kararıyla bitirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Şubat 2014
  • 11:52

2013 1 Mayıs’ında Tarlabaşı’nda polisin attığı biber gazı kapsülüyle yaralanıp hastaneye kaldırılan 17 yaşındaki Dilan Alp ve dört arkadaşı hakkındaki soruşturma sonuçlandı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Dilan yoğun bakımdayken söyledikleriyle de tepki çekmişti. Mutlu’ya göre Dilan “annesi ile birlikte teyzesine gitmeyip” 1 Mayıs’a katılmakla daha en baştan suçluydu. Elindeki sirke şişesinin polis kayıtlarında Molotof olması çok zor değildi. Zaten Vali’de “Kaydı vardır. Marjinal gruplarla bağlantısı vardır. Çatışma içerisindedir” demişti.

Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra ancak kararını açıklayabilen savcılık gerçeğin saklanmasına daha fazla gerek kalmadığına inanmış olacak ki takipsizlik kararı verdi. Alp ve dört arkadaşı hakkında yürütülen soruşturmada, “Dilan’in elinde suç içerecek eşya bulunmadığı, yasadışı örgüt toplantısı içinde olduğuna dair delil olmadığı, elindeki eşyanın Molotof kokteyli değil sirke olduğu, polisin kullandığı gaz bombası etkisinden kurtulmak için bulundurduğu, bez parçasını da yüzünü kapatmak için değil, atılan gazın etkisinden kurtulmak için taşıdığı” sonucuna vardı.

Bir süre yoğun bakımda kalan Dilan Alp’in bu durumunu o günün koşullarında olağanlaştıran ve yapılması gerekenmiş gibi sunan zihniyetse sadece bu açıklamalarının çelişkileriyle kaldı.

Polis şiddetini meşrulaştırmak için sıkça başvurulan yaralanan kişinin “GBT”sini sunma yöntemiyse Dilan’dan sonra da devam ediyor. Haziran Direnişi’nde polis tarafından vurulan Ethem Sarısülük için de yıllar önceki eylem ve arkadaşlarıya çekilmiş görüntüleri servis edilerek “törerist eylemci” kara propagandası yürütülmüştü.

Dilan Alp ise muhtemelen bu 1 Mayıs’ta da “annesi ile birlikte teyzesine gitmeyip” alanlarda olacaktır.

İLİŞKİLİ HABERLER