Devrimci avukat Ülkü Doğan’ın ailesi İstanbul’da basın toplantısı düzenleyerek “Devrimci avukat Ülkü Doğan ve diğer yakınlarımız serbest bırakılsın” dedi. İHD’de gerçekleşen toplantıya Çağdaş Hukukçular Derneği adına Oğuzhan Topalkara katılırken açıklama “Gözaltındaki devrimcilerin aileleri adına Ülkü Doğan’ın ailesi” tarafından yapıldı.
Doğan ailesi adına yapılan açıklamada gözaltı süreci ve hukuksuzluk anlatılarak şunlar ifade edildi:
“23 Haziran’da aralarında Av. Ülkü Doğan’ın da olduğu dört kişi, Aydın’da saat 3.00 sularında bir baskın şovuyla gözaltına alınmıştır. Aydın Emniyetine bağlı Özel Hareket polislerinin de katıldığı gece baskınıyla gözaltına alınanlardan biri, yakın zamanda yakınlarından birini kaybeden ev sahibi Ali Turan, diğer üçü de taziye ziyaretine giden devrimci dostlarıdır. Baskının gerekçesi bir ihbarcının 155’e yaptığı ihbardır. Avukatların ulaştığı bilgilere göre, Ali Turan’ın evinin ihbar edilmesinin nedeni panjurlarının kapalı olmasıdır. Perdesi olmayan evde panjurların kapalı olması, polislerce de azgın bir baskının gerekçesi olarak kullanılmıştır. Bu saçma gerekçe, tepeden tırnağa pisliğe batmış AKP polisinin şov uğruna keyfiyette her türlü ölçüyü bir yana bıraktığının yeni bir göstergesidir.”
“Tedavi hakları engellendi”
Doğan ailesi yaşanan hukuksuzluğa işaret ederek, şunları vurguladı:
“Avukat Ülkü Doğan’ın gözaltına alınma biçimi bile başlı başına yasaların hiçbir değerinin kalmadığını göstermiştir. Sağlık problemi yaşayan yakınlarımızın ilaç ve tedavi ihtiyaçları karşılanmamış, avukat Ülkü Doğan başta olmak üzere rahatsızlık geçirenlerin işlemleri hızlandırılmadığı gibi ağırdan alınmıştır. Yakınlarımız sağlık kontrolü için hastaneye götürüldüklerinde, bu kez de polis gözetiminde doktor muayenesi dayatılmış, temel insan haklarına aykırı bu dayatmayı kabul etmeyen yakınlarımızın muayene ve tedavi hakları engellenmiştir.”
Gözaltıların keyfiliğine, suç yaratma çabasına değinen Doğan ailesi, Aydın Emniyeti’ne tepki göstererek şunları vurguladı:
“Sekiz gündür gözaltında tutulan Ülkü Doğan, Ali Turan, Barış Karakuş ve İmdat Babalik hiçbir delil olmamasına rağmen örgüt üyeliği ile suçlanmaktadırlar. Aydın Emniyeti ve savcılığın elinde böyle bir suçlamada bulunmalarını gerektirecek en ufak bir delil yoktur. Her biri uzun yıllardır göz önünde olan, siyasi yaşamları ve kimlikleri ile tanınan muhalif devrimcilerdir. Böyle olduğu içindir ki, Aydın Emniyeti tarafından sahte deliler yaratmak ve kamuoyunda algı oluşturtmak amacıyla kirli yollara başvurulmuştur. Baskın ve gözaltı saldırısında elleri boş kalan Aydın Emniyeti, gözaltı süresini uzatmak ve şov uğruna bir rezalete daha imza atmış, hiçbir dayanağı olmayan “terör örgütü operasyonu” başlıklı haberleri yandaş basın aracılığıyla kamuoyuna servis etmiştir. Dosyaya gizlilik kararı koyduran Aydın Emniyeti, baskının üzerinden dört gün geçmişken, gözaltı işlemi sanki o gün gerçekleşmiş gibi yansıtmıştır. Bu da yetmemiş, yakınlarımız daha baştan “terör örgütü mensupları” olarak damgalanmış ve “suçlu” ilan edilmişlerdir. Ve aynı gün, dört günlük gözaltı süresinin dolması üzerine prosedüre dahi uyulmadan dört günlük süre uzatımına gidilmiştir. Amaçları, devrimci-muhalif kimlikleri ile bilinen yakınlarımıza işkence yapmak ve onlar üzerinden kamuoyuna gözdağı vermektir. Tüm bunlar, dinci-faşist iktidarın artık ezbere bilinen algı operasyonlarından, suç unsuru oluşturma, tutuklamaya zemin hazırlama vb. kirli manevralarından başka bir anlama gelmemektedir.”
“Zorbalık karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz”
AKP-MHP iktidarının saldırılarına dikkat çeken Doğan ailesi “Devrimcilere ve ilerici muhalif güçlere saldırarak, zorbalık şovları sergileyerek örtmelerine göz yummayacağız” dedi.
Açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Biliyoruz ki, suç şebekesine dönüşen iktidar kolluğunun yakınlarımıza yönelik saldırgan tutumu, devrimci-ilerici güçlere yönelik süreklileşmiş baskınların, keyfi gözaltı ve tutuklama terörünün sadece yeni bir örneğidir. Bu keyfi ve hukuksuz saldırılara, suç oluşturma çabalarına, basına servis edilen baştan aşağı düzmece haberler ve fotoğraflarla oluşturulmak istenen rezaletlere karşı sessiz kalmayacağız. Yakınlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Tüm duyarlı kamuoyunu iktidar polisi ve yargısının zorbalığı karşısında sessiz kalmamaya, bu oyunu bozmaya davet ediyoruz.”
ÇHD: “Gözaltılar serbest bırakılsın!”
Çağdaş Hukukçular Derneği adına Oğuzhan Topalkara açıklama yaptı. Açıklamada gözaltıların hukuksuzluğuna vurgu yaparak “Avukatlara, devrimcilere dönük bu saldırıların karşısında olacağız” dedi. Gözaltına alınanların bugün savcılığa çıkarılacağını vurgulayan Topalkara, “Bu sürecin takipçisi olacağız” dedi.
Konuşmaların ardından gözaltıların serbest bırakılması çağrısı ile basın toplantısı sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul