İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri 918. hafta eyleminde “Dargeçit JİTEM davasında cezasızlığa son, adalet istiyoruz!” dedi. Saat 12.00’de İHD Mardin Şubesi’nde yapılan açıklamayı İHD Mardin şube yönetiminden Hicran Erdinç okudu.
“İnsan hakları savunucuları susturulamaz!”
Şebnem Koru Fincancı’nın tutuklanmasını kınayan Erdinç “2003 yılında Türk Tabipler Birliği adına Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği de yapan, kayıplarımızı arama mücadelemizin destekçilerinden Şebnem Korur Fincancı için de adalet istiyoruz. Fincancı’nın dediği gibi: İnsan hakları mücadelesi doğası gereği boyun eğmez bir duruştur. Saldırılarla susturulamaz!” dedi.
Erdinç Dargeçit’te gözaltına alınarak kaybedilenler için şunları söyledi:
“29 Ekim – 8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin/Dargeçit’te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında dört çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldü.
Gözaltında tutulanlardan bazıları bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki NedimAkyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan evlerine geri dönemedi. Onları soran ailelerine ‘Sorgu sonrası serbest bırakıldılar, dağa gitmişler’ cevabı verildi.
Olaydan 4 ay sonra 6 Mart 1996 tarihinde, Süleyman Seyhan’ın kafası olmayan yakılmış bedeni bir kuyuda bulundu. Seyhan’ın bulunmasından iki gün sonra da onun bulunduğu yer hakkında ailesine bilgi verdiği ve taburda yaşananları üst makamlara aktarma potansiyeli taşıdığı gerekçesiyle, Dargeçit Jandarma Taburunda görevli uzman Çavuş Bilal Batırır da kaybedildi.”
Zorla açılan JİTEM davası cezasızlıkla sonuçlandı
Erdinç açılan dava ve cezasızlık hakkında ise şunları söyledi:
“Savcılığın hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin’in de aralarında bulunduğu 18 sanık hakkında ‘taammüden öldürmek’ suçundan dava açıldı.
Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada yedi Dargeçitli’nin ve uzman Çavuş Bilal Batırır’ın nasıl ve kimler tarafından kaybedildikleri tüm detaylarıyla mahkeme kayıtlarına geçti. Dava dosyasında sanıkların sorumluluğuna işaret eden birbiriyle tutarlı çok sayıda tanık beyanı ve bu beyanları destekleyen deliller yer almasına rağmen mahkeme; sanıklar hakkında ‘kesin delile ulaşılmadığı’ gerekçesiyle beraat kararı verdi. Bunun üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapıldı. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne sesleniyoruz: Dosyayı değerlendirirken sanıklar aleyhine mahkeme tutanaklarına giren tanık beyanları ve delilleri dikkate alın. Failler hakkında işledikleri suçu karşılayan cezalara hükmedin. Unutmayın ki; bu suçu işleyenler kadar, suçun üstünü örtenler, cezasız bırakanlar da insanlığın vicdanında suçludur.”
Erdinç son olarak Dargeçit davası ve tüm gözaltında kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Erdinç’in ardından gözaltında kaybedilen Abdurrahman Coşkun'un abisi Mehmet Coşkun söz alarak Dargeçit’te yaşananlar ve sonrasındaki adaletsizliği anlattı.
Kızıl Bayrak / İstanbul