Hak arama eylemlerinde yaşanan polis şiddeti cezasızlık politikasının da etkisiyle tırmanıyor. Özellikle Kürt illerinde zırhlı araçların, polis ve askerlerin katlettiği çocukların faillerinin yargılandığı davalar bu cezasızlık politikasını gözler önüne seriyor. Cinayet işleyen polislerin aklandığı davalar ya takipsizlikle ya da ödemesi de hükmü ertelenen göstermelik hapis/para cezalarıyla sonuçlanıyor. Cinayet işleyen polis ve askerler yargı zırhı ile korunurken çok sayıda çocuk yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi sakat kaldı, ağır yaralandı.
Son olarak Hakkari’de 2009 yılında 14 yaşındaki Seyfullah Turan’ı, başına uzun namlulu silah dipçiğiyle vurarak ağır yaralayan özel harekat polisi Bahadır Turan aldığı 5 yıllık ceza ile ödüllendirildi. Mahkeme ayrıca polisin tutuklanmasına dönük talebi ise reddetti. Cezayı yetersiz bulan avukatlar davayı İstinaf’a taşıyacak.
***
Demokratik Toplum Partisine (DTP) yönelik operasyonları protesto etmek amacıyla Hakkari'de, 23 Nisan 2009 tarihinde gerçekleştirilen eylem sırasında Bahadır Turan adlı özel harekat polisi, henüz 14 yaşında olan Seyfullah Turan’ı, kafasına silah dipçiği ile vurarak ağır yaralamış, Turan günlerce yoğun bakımda kalmıştı.
Bahadır Turan hakkında, “Kasten adam öldürmeye teşebbüs ve işkence” suçlamasıyla 5 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Yargılama sonucunda polise sadece 6 ay 7 gün hapis cezası verilmişti. Seyfullah Turan’ın avukatları, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi (AYM), başvuruyu yaklaşık 3 yıl sonra karara bağladı. 9 Kasım 2017’de toplanan AYM Selahattin Turan’ın anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan “yaşam hakkının ihlal edildiğine” ilişkin iddiasının kabul edilebilir olduğuna hükmetmişti.