Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon 908. hafta açıklamasını sosyal medyada yayınladıkları video ile gerçekleştirdi.
“Cemal Kavak için adalet istiyoruz” başlıklı 908. Hafta açıklamasını Gülseren Yoleri okudu. Yoleri 1996’da Diyarbakır’da kaybedilen Cemal Kavak’ın dosyasını şu şekilde paylaştı:
“Cemal Kavak, 24 Nisan 1996 tarihinde arkadaşlarıyla Hevsel’de bir kahvede buluştu. Burada sohbet eden arkadaşlar saat 23:00 sularında kahveden ayrıldı. Birlikte Dağkapı / İskanevleri hattında çalışan bir minibüse bindiler. Kuruçeşme durağında inen Cemal’den bir daha haber alınamadı.
Bağlar Karakolu’na ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran aile oğullarının bulunmasını talep etti. Kendileri de her yerde Cemal’i aramaya başladı.
26 Nisan 1996 tarihinde Diyarbakır Devlet Hastanesi morguna “kimliği belirsiz” bir bedenin geldiği duyumu üzerine baba Gıyas Kavak hastaneye gitti. Söz konusu cansız bedenin oğluna ait olduğunu teşhis etti.
Cemal Kavak’ın bedeni, bir köylü tarafından, Diyarbakır Bismil karayolu kenarındaki sazlık bir hendekte bulunmuştu. Çınar Cumhuriyet Savcısı, adli tıp doktoru ve jandarma ekibiyle olay yerine gitmiş, "Ceset incelemesi ve otopsi" başlıklı bir belge düzenlenmişti. Bu belgede; ölü muayenesi sonrası, maktulün boynunda iki boğulma izi tespit edildiği ve ölümün iple boğulma sonucunda gerçekleştiği, ölüm nedeni açık olduğu için de sistematik bir otopsi yapmaya gerek görülmediği kaydedilmişti.”
Etkin soruşturma çağrısı
Kavak için başlatılan soruşturmanın zaman aşımına terk edildiğini belirten Yoleri “Gıyas ve Cayze Kavak, oğullarının Devletin bilgisi dahilinde ‘paramiliter güçler’ tarafından öldürüldüğü, Devletin suçun faillerini belirlemek için etkili ve yeterli bir soruşturma yürütmediği ve şikayetleri ile ilgili olarak etkili hukuk yolu bulamadıkları iddiasıyla 4 Ağustos 1999 tarihinde AİHM’e başvurdu” dedi.
AİHM’nin hak ihlali kararı verdiğine hükmettiğine dikkat çeken Yoleri son olarak şunları ifade etti:
“Türkiye, Cemal Kavak davasında, bugüne kadar hükmedilen tazminatın ödenmesi dışında AİHM kararına uymak için herhangi bir adım atmadı. Bu nedenle 908. haftamızda Cemal Kavak dosyasında etkin bir soruşturma ve kovuşturma faaliyeti yürütmek üzere yargı makamlarını göreve çağırıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin; Cemal Kavak için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 209 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."