Bursa Demokrasi Güçleri, vekilliklerin düşürülmesine, meslek odalarına yapılan saldırılara ve toplumsal muhalefeti hedef alan baskılara karşı basın açıklaması yaptı.
Bursa Akademik Odalar Birliği salonunda yapılan açıklamada, bileşenlerine ve destek veren katılımcılara teşekkür edildikten sonra Bursa Demokrasi Güçleri adına açıklama okundu.
Açıklamada, salgın sürecinde yaşanan sağlık sorunlarına değinildi. Salgının kriz haline geldiği, aynı zamanda rejim krizi yaşandığı belirtildi.
AKP iktidarının temel yöneliminin belli olduğu belirtilen açıklamada, "Kendisi kazandığı sürece seçim ve seçim sonuçları iyidir ve millet iradesi edebiyatı yapılacak bir durumdur. Ancak kendisi kazanmıyorsa o zaman o seçimler makbul değildir ve mutlak kazanacak bir duruma dönüştürülmelidir" denildi.
TTB, Baro ve TMMOB seçimleri üzerinden yapılan tartışmalara değinilen açıklamada, AKP iktidarının her fırsatta sendikalar ve meslek odalarına yönelik saldırılarda bulunduğu, ele geçiremediği kurumları bölüp parçalama derdine düştüğü ifade edildi.
Hukuksuzca vekilliklerin düşürülmesi eleştirilen açıklamada, vekillere yönelik saldırının "millet iradesini yok saymanın en önemli örneklerinden biri” olduğu ifade edildi.
Başta Kirazliyayla köylüleri olmak üzere doğayı, çevreyi savunan kesimlere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Açıklamada son olarak, Bursa Demokrasi Güçleri’nin, otoriter yönetim anlayışının karşısında olacağı, her türlü saldırıda emek ve demokrasi güçleriyle ortak mücadeleyi esas alacağı ve dayanışma içinde olacağı ifade edildi. Basın açıklaması alkışlarla son buldu.