BTS’den Sirkeci-Kazlıçeşme hattı uyarısı

BTS, Erdoğan tarafından açılışı yapılan Sirkeci-Kazlıçeşme demiryolu hattına ilişkin yaptığı açıklamada “Kapasite yetersizliliği ve güvenlik riskleri” konusunda uyarıda bulundu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Şubat 2024
  • 20:30

KESK’e bağlı BTS İstanbul 1 Nolu şube, Erdoğan tarafından 11 yıl aradan sonra bugün (26 Şubat) açılışı yapılan Sirkeci-Kazlıçeşme demiryolu hattına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada söz konusu hatta ilişkin şu hatırlatmalar yapıldı:

“Sirkeci-Yedikule arası banliyö hatları Marmaray Projesi gerekçe gösterilerek ve iki yıl sonra tekrar açılacağı vaat edilerek 12 Ağustos 2013 tarihinde tren trafiğine kapatılmıştır.

Marmaray Projesi’nin Ayrılıkçeşmesi-Kazlıçeşme arası inşaat çalışmaları tamamlanarak 29 Ekim 2013 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen 11 yıl boyunca Kazlıçeşme-Sirkeci arası demiryolu hattında banliyö treni çalıştırılmayarak yöre halkının ucuz ve hızlı ulaşılabilir kamusal işletmecilik hakkı elinden alınarak mağdur edilmiştir. Ayrıca kamusal işletmecilik yapılmayarak kamu zarara uğratılmıştır.”

Sirkeci-Kazlıçeşme demiryolu hattı için herhangi bir ihale olmamasına rağmen hattın yenileme işinin Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü tarafından Kolin İnşaat’a verildiğine dikkat çekilen açıklamada itirazlara rağmen projenin uygulamaya konulduğu vurgulandı.

BTS, konuya ilişkin itiraz ve uyarılarını şu şekilde sıraladı:

“*Yolcu iniş ve binişi için yapılan peronlar bazen sağda bazen solda bulunmaktadır. Bu da makinistin her istasyonda farklı kapı açması gerektirdiğinden emniyetli değildir. İstasyonlar ve peronlar sadece banliyö tren hizmeti (Marmaray) standardın da yapılmadığından, peron ile tren arasındaki boşluk can güvenliği açısından tehlikelidir. Ayrıca tek bir peron olması yolcunun da yanlış trene binme olasılığını artırmaktadır.

*Demiryolu hat kapasitesinden fedakârlık edilerek kısa sayılabilecek bir koridorun içine yürüme ve bisiklet yolu sıkıştırmak, bu unsurları, aralarında beton ve cam bariyer olsa da ana hat standardında inşa edilen bir demiryoluna bu kadar yakın yapmak can güvenliği için tehlikeye sokacağı gibi mevzuattaki demiryolu yaklaşma mesafelerine aykırıdır.

*Kentin trafik üretim ve çekim potansiyeli dikkate alındığında, tek hatlı demiryolu kapasitesinin zaman içinde artması beklenen yolcu trafiği için yetersiz kalması kaçınılmazdır.

*Sirkeci garı İSTANBUL’un merkez garı olup Trakya ve Avrupa ile bağlantısını sağlayan demiryolunun tek hatta düşürülmüş olması hatalıdır. Sirkeci Merkez Garı’nın Ulusal ve uluslararası trenlerin çıkış/varış garı olması gerekmektedir.

*Kazlıçeşme-Halkalı arası Marmaray projesi 3 hatlı inşa edilmiş olup, Hat1 ve Hat2 Marmaray işletmeciliğinde kullanılmaktadır, Hat3 ise YHT, Orient Ekspres, Sofya/Bükreş Ekspresi, Kapıkule ve Uzunköprü Bölgesel trenleri için ayrılmış olup, bu trenlerin varış ve kalkış garı Sirkeci Gar olmalıdır. Sayılan bu tren işletmeciliğinin yapılabilmesi için Kazlıçeşme Sirkeci arası bisiklet yolu iptal edilerek bu hat kesimi çift hatta dönüştürülmeli, Sirkeci Loko Bakım Atelyesi faal hale getirilmelidir.

*Yapılan bu işlemler harcanan o kadar paraya rağmen Sirkeci-Kazlıçeşme arasında 13-14 dakika olan seyahat süresi 17-21 dakikaya çıkmıştır.

*İstanbul’un merkez tren garı olan Sirkeci Gar binasının ve gar alanın demiryolu işlevi yok sayılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ön protokolle devredilme girişiminin ardından, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığınca ‘Özel Proje Alanı’ ilan edilerek kültür ve turizm amaçlı kullanım adı altında sermayenin kullanımına verilmesi hedeflenmektedir. Bu girişim Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2053 taşıma hedeflerinin tutmayacağının bugünden ilanıdır.”

11 yıl sonra hattın açılmasının ancak kaybedileni tekrar bulmanın sevinci olabileceği belirtilen açıklamada son olarak şu uyarıda bulunuldu:

“Sirkeci-Kazlıçeşme arasındaki demiryolu hattını tarihi rolünü ve endüstriyel demiryolu işlevini göz ardı ederek ‘kapasitesi yetersiz ve güvenlik riskleri bulunan’ bir demiryoluna dönüştürmenin hatalı olduğunu hatırlatıyor, vakit geçirmeden bu yanlıştan dönülmesi için Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD yönetimine çağrıda bulunuyoruz.”