Sermaye devletinin 26 Eylül 1999’da Ulucanlar Cezaevi’nde gerçekleştirdiği katliamda şehit düşen devrimciler, Türkiye Komünist işçi Partisi (TKİP) Merkez Komite Üyesi Ümit Altıntaş’ın mezarı başında BDSP tarafından yapılan etkinlikle anıldı.
İstanbul Karacahmet Mezarlığı Merkez Cami önünde saat 13.00’te toplanan sınıf devrimcileri “Devrim yürüyüşümüz ON’larla sürüyor!” pankartı arkasında kızıl bayraklarla kortej oluşturarak yürüyüşe geçti.
“Yaşasın Ulucanlar direnişmiz!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Parti şehitleri ölümsüzdür!”, “Habip/Ümit yoldaş yaşıyor parti savaşıyor!” sloganları yürüyüş boyunca haykırılırken Ulucanlar’da ölümsüzleşen ON’ların isimleri tek tek sayılarak “Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!” sloganıyla anıldı.
Yürüyüş sırasında yapılan konuşmalarla sermaye devletinin Ulucanlarda gerçekleştirdiği katliam teşhir edilirken katliam karşısında sergilenen direnişe vurgu yapıldı. TKİP Merkez Komite üyeleri Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın Ulucanlar’da parti bayrağına leke sürmeyerek kararlı bir direniş sergilediği ve parti bayrağını daha da yükselttiği ifade edildi.
Sermaye devletinin tarihinin katliamlar tarihi olduğuna vurgu yapılarak bu katliamcı geleneğin bugün de başta Kürdistan olmak üzere devam ettiği ifade edildi. “Barış” demagojilerine değinilerek “Gerçek barış işçi sınıfının iktidarıyla gelecektir” denildi.
Yürüyüşün ardından Ümit Altıntaş’ın mezarı başına ulaşan sınıf devrimcileri Ulucanlar’da katledilen ON’lar şahsında saygı duruşuyla anma programını başlattı. Saygı duruşunun ardından liseli genç komünistler hazırladıkları şiir dinletisiyle Ulucanlar şehitlerini selamladı.
“Ümit ve bütün çocuklarımızı unutmadık”
Şiir dinletisinin ardından Ümit Altıntaş’ın annesi Songül Altıntaş söz aldı. Songül Ana, “Ümit ve bütün çocuklarımızı unutmadık” diyerek katledilen devrimcileri andı. Dün olduğu gibi bugün de sınıf devrimcileriyle birlikte ON’ları anmaya devam ettiklerini ve edeceklerini ifade ederek sözlerini sonlandırdı.
“Onlardan aldığımız bayrakla devrime hazırlanıyoruz”
BDSP adına yapılan konuşma ise “Bundan 16 yıl önce sermaye devleti katliamlar tarihine bir yenisini daha ekledi; 10 yiğit devrimciyi Ulucanlar’da katletti” sözleriyle başladı. BDSP temsilcisi bu katliam karşısında yine Ulucanlar’da idam edilen Denizler gibi 26 Eylül’deki katliamda da büyük bir direniş sergilendiğine vurgu yaptı. “Habip ve Ümit yoldaşlarımız da Ulucanlar’da katledildi” diyen BDSP temsilcisi, “içeriyi teslim almadan dışarısını teslim alamayız” diyen sermaye devletinin katliamcı geleneğini bugün de sürdürdüğünü ifade etti.
BDSP temsilcisi, savaş ve saldırganlığı tırmandıran sermaye devletinin devrimci ve ilerici güçleri baskı altına alarak susturmaya çalıştığını ifade ederek Ankara’da 4 sınıf devrimcisinin tutuklanmasının da bu saldırıların bir parçası olduğuna dikkat çekti. Bu baskıların kendilerini yıldıramayacağını vurgulayan BDSP temsilcisi, “Bizler Habip’ten, Ümit’ten, katledilen yoldaşlarımızdan direnişi öğreniyoruz” dedi.
Krizler, bunalımlar ve bununla beraber devrimler dönemi içerisinde olunduğunu belirten BDSP temsilcisi, “Devrime hazırlanıyoruz” dedi. “Habip’ten, Ümit’ten devraldığımız bayrağı taşımaya devam edeceğiz” diyen BDSP temsilcisi herkesi birer Habip ve Ümit olmak için mücadelede daha öne çıkmaya çağırarak konuşmasını sonlandırdı.
“Onların yaşamlarını, partiyle kurduğu bağı örnek almalıyız”
BDSP konuşmasının ardından Ekim Gençliği adına konuşma yapıldı. Genç komünistler adına yapılan konuşmada krizler ve bunalımlar dönemine değinilerek burjuvazinin katliamlarını ve baskılarını sürdürdüğü ifade edildi. Ankara ve İstanbul’da sınıf devrimcilere yönelik operasyonların da bu baskının bir parçası olduğu söylendi.
Konuşmada, Ulucanlar’da katledilen Habip ve Ümit’i anmanın önemli olduğu söylenerek “Ancak onların yaşamlarını, partiyle kurduğu bağı örnek almalıyız. Bir adım öne çıkmalıyız” denildi.
“Partimizin kuruluşu bu barbarlığa bir yanıttır” denilerek buna uygun bir şekilde davranılmasının önemine dikkat çekilen konuşmada, “Ümit yoldaş yaşıyor genç komünistler savaşıyor!” sözünün ancak bu şekilde hayat bulacağına vurgu yapılarak konuşma sonlandırıldı.
Liseli genç komünistler adına yapılan konuşmada ise Habip ve Ümit’in bıraktığı mücadele bayrağının daha yükseklere taşınması gerektiği ifade edilerek liselerde, sokaklarda onların gösterdiği yolda sosyalizm mücadelesinin sürdürüleceği ifade edildi.
Marşlarla devam eden anmada son olarak Ümit Altıntaş’ın kardeşi Tayfun Altıntaş konuşma yaptı. Altıntaş ayrıca Cumartesi Anneleri’nin gönderdiği karanfilleri mezara bıraktı.
Konuşmanın ardından anma sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul