Mimarlar Odası Bakırköy Temsilciliği kentsel dönüşüm konulu basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Bakırköylü işçi ve emekçiler de yoğun katılım göstererek gerçekleri öğrendi.
Toplantıda ilk olarak Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu söz aldı.
Bakırköy'de kentsel dönüşümün resmi olarak bilinmediğine, belediye başkanının açıklamalarıyla yansımaya başladığına dikkat çeken Hacıalioğlu, meslek odası olarak toplumu doğru bilgilendirmek için bu toplantıyı organize ettiklerini ifade etti.
“Mayıs 2012'deki kentsel dönüşümünün yasalaşması sürecinde de aynı dil kullanılıyordu” diyen Hacıalioğlu, “sanki insanlar kentsel dönüşümle zenginleşecek, para harcamadan yerinde bir dönüşüm yapılacağı iddia ediliyordu şimdi aynı dil Bakırköy'de de kullanılıyor” dedi.
“Hangi kaynakla yapılacak?”
Çok ciddi hukuksal ve finansal sorunlar yaşanacağını ifade eden Hacıalioğlu, bu konuda Anayasa Mahkemesi kararları olduğuna dikkat çekti. Hacıalioğlu, depremden sonra inşa edilen binalara dokunulamayacağını, eski eser tescilli binalar da bulunduğunu, kentsel dönüşümde yürütmeyi durdurma kararı alınabileceğini, bu konuda AYM kararlarının bulunduğunu aktardı. Somut olarak vaatlerin yalanlarına değinen Hacıalioğlu “10 m2 yeşil alan oluşturma vaadi doğru değil” dedi. Aktif değil pasif yeşil alan kastediliyorsa bunun da zaten mevcut olduğuna dikkat çeken Hacıalioğlu “Bu tür vaatlerin gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatler olduğunu Bakırköy halkının bilmesi lazım” dedi. Hacıalioğlu, %30 nüfus büyümesi için 50 hektar alan gerektiğini, bunun için kamulaştırmanın hangi kaynakla yapılacağının meçhul olduğunu aktardı. “Altyapının bütünüyle yenilenmesi lazım” diyen Hacıalioğlu basın açıklamasını yapmak için sözü Mimarlar Odası Bakırköy Temsilciliği Sekreteri Selda Yentür’e bıraktı.
Belediye başkanının konuşmalarına dayanak olan raporlara ilişkin “Bugüne kadar hangi işlem yapılmıştır?” sorusunu soran Yentür, kentsel dönüşüm alanı dışında da “çok yüksek riskli” ve “yüksek riskli” binalar bulunduğunu fakat belediyenin bu binalara kayıtsız kaldığını söyledi. Yentür açıklamaya şöyle devam etti:
“Anlaşılmaktadır ki; Bakırköy Belediye Yönetimi tarafından yapılmak istenen, dönüşüm yasasının ruhuna da uygum olarak, benzer örneklerinde de görüldüğü gibi yeni bir inşaat faaliyeti üzerinden kentsel ranttan yararlanmaktır. Deprem gerçeği de yeni bir inşaat-emlak pazarlamasının gerekçesi olarak sunulmaktadır.”
Yentür açıklamayı şu vurguyla tamamladı: “Bakırköy'de olası bir planlama sürecinin; şehircilik ilkelerine, bilime ve mesleki doğrulara uygun, şeffaf ve katılımcı bir perspektifle ele alınmasını diler, Bakırköy Belediye Yönetimi’ni Bakırköy’e ve kent halkına karşı ‘gerçekten’ sorumlu davranmaya davet ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
329 yüksek riski bina için 8 bin bina yıkılacak!
Basın toplantısında söz alan Bakırköylü emekçiler ve mimarlar da sorunun teknik bilgilerden yoksun yürütülmesini eleştirdi. Bu kısımda belediye yönetiminin 15 Mart'a kadar planın geçeceğini düşündüğü, Şehircilik Bakanlığı'nda onay beklediği ifade edildi. Bakan onayının ardından planın Bakanlar Kurulu'na taşınacağı aktarıldı.
Kamu sorumluluğu ile hareket edilerek 329 yüksek riskli binanın bu 15 yıl içinde neden boşaltılmadığına değinilirken “çok yüksek riskli” tespitlerinin de yeterli veriye dayanmaması eleştirildi. Ataköy 1-2-3'ün eski yapılar olmasına karşın risk taşımadığının bilindiği söylendi. Belediyenin elindeki verilerde bölge zeminlerinin sağlam olduğu vurgulandı. Kireç çıkarılan bu bölgenin risk taşıyamayacağı söylendi. “Belediye başkanı riskli alan ilanı istiyor!” diyen bir emekçi yılların mücadelesini verdiklerini ve Bakırköylü emekçilerin uyanık olması gerektiğini söyledi.
Toplantı emekçilerin katkıları ve soruları ile tamamlandı.
Kızıl Bayrak / İstanbul