Ankara’da Çarşamba günü polis tarafından kaçırılan HDP Sincan Eş Başkanı Fatma Kılıçarslan için basın toplantısı gerçekleştirildi.

Basın toplantısında konuşan Kılıçarslan kaçırılma anını şu şekilde anlattı:

“Akşam iş çıkışı beyaz bir araç önümü kesti. Sözde ifade vermem gerektiğini söyledi. Ben buna karşı çıktım. Ve çevredekilere durumu teşhir edince esnaf ve işçiler duruma tepki gösterdi. Hatta bir esnaf arabanın anahtarını alarak aracı kullanım dışı bıraktı. Bunun üzerine polisler beni sahiplenen kitleye saldırıda bulundu. Sonuç olarak polisler tarafından kaçırıldım ve yaklaşık bir saat boyunca polisler tarafından tehditlere maruz kaldım. Bana ‘sana Ankara’yı dar edeceğiz, yapılan bütün operasyonlarda seni de dahil edeceğiz, seni hapishanede ziyarete geleceğiz’ gibi tehditler savurdular. Artık kaçırmalar çoğalmaya başladı. Ülkenin en büyük partilerinden birinin insanı kaçırılıyor. Ama yılmayacağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“Onlar zulümleri ile boğulacakken biz daha da büyüyeceğiz”

Kılıçarslan’ın ardından HDP Milletvekili konuşma yaptı ve şunları ifade etti:

“Mevcut olan sistem ve anlayışa karşı verilecek mücadele benzer örneklerin yaşanmasının önüne geçmek içindir. 15 Temmuz’dan sonra faşist rejim daha da oturtuldu. Bu karanlık güçler şimdi siyah transporter ile bu kaçırmaları yapıyorlar. Özünde değişen bir şey yok. Tekniklerini geliştiriyorlar. İnsanları kaçırıyorlar. Ailelerini tehdit ediyorlar. Örgütlü mücadeleden uzaklaştırmak için bunu yapıyorlar. Fakat tarihte hiç geri adım atmadık. 90’lı yıllarda da yapıldı ama sökmedi.

Ortadoğu halklarına saldırıyorlar. Fatma Arkadaşımıza ‘gözünü Cerablus’ta açarsın’ demişler. Buradan iktidarın Ortadoğu’ya bakışı da ortaya çıkıyor. Ortadoğu topraklarını kana bulayanların yapacağı tehdidin böyle olması gayet doğal. ‘bir dağ başında kendini çırılçıplak bulursun’ sözleri de iktidarın kadına bakışını gösteriyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar bir kadına ancak bu sözleri sarf edebilir. Bu tehditlerle iktidarı bir kez daha tanıma imkânı bulduk. Fatma arkadaşımıza yapılan bu tehdit aslında mücadele eden etmeyen bütün kadınlara karşı yapılmıştır. Fakat kadınlar iktidara karşı en güçlü söz söyleyenler başını eğmeyenlerdir. Ve diz çökmeyenlerdir. Bugün bu iktidar kaybetmeye başlıyor ve bundan dolayı saldırganlaşıyor. Fakat bu saldırılara karşı en büyük engel partimizdir. Görülüyor ki partimiz dimdik ayakta. Onlar zulümleri ile boğulacakken biz daha da büyüyeceğiz. Ve bu kaçırmalara papuç bırakmayacağız. Demokratik bir cumhuriyete ve Türkiye’ye kavuşana kadar mücadelemiz sürecek.”

“Dayanışma içinde olacağız”

Basın toplantısında SYKP adına bir konuşma yapıldı ve “Baskı, terör ve yıldırma politikaları ile muhalefet sindirilmeye çalışılıyor. Kadınlar, gençler ve Kürt halkı sindirilmeye çalışıyor. Partimiz bu konu da tam bir dayanışma içinde olacaktır” denildi.

“Bu iktidarın karşısında kadın arkadaşımızın yanındayız”

Ardından Ankara Kadın Platformu adına kısa bir konuşma yapıldı. Konuşmada şunlar vurgulandı:

“Son dönemlerde saldırganlık daha da yoğunlaştı. Adını net koymak lazım, bunun adı faşizmdir. Ankara emniyetini bu derece fütursuz hale getiren de bu faşizmdir. Bu iktidarın karşısındayız. Sokaklarda kadın mücadelesini beraber büyüttüğümüz kadın arkadaşımızın yanındayız.”

“Omuz omuza vererek bu zorlukları aşacağız”

BDSP adına yapılan konuşmada ise şunlar ifade edildi:

“Ankara’da daha özel bir kuşatma var. Son yıllarda işçilerin Ankara’ya gelmesi engelleniyor. Fatma arkadaşımıza yapıldığı gibi kaçırmalar da çoğaldı. Fakat bize düşen görev bu saldırılara karşı direnmek zorundayız. Omuz omuza vererek bu zorlukları aşacağız.”

DAF da bir konuşma yaparak dayanışma içerisinde olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından basın toplantısı sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara