Trabzon’un Sürmene ilçesindeki Çamburnu mevkiinde 2017’de çıkarılan yangında kül olan 20 hektarlık orman arazisinde villalar yükseliyor.
Katar Emiri Şeyh Temim Hamad el-Tani’nin Erdoğan ile birlikte helikopterle üzerinde uçtuğu ve “çok beğendiği” orman arazisinde kısa süre sonra yangın çıkmış, 20 hektarlık alan kül olmuştu.
Trabzon’un nemli iklimine dikkat çeken uzmanlar yangının kendiliğinden bu boyutlarda çıkamayacağına dikkat çekerken orman arazisinin bilinçli bir şekilde kundaklandığı ifade edilmişti.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Yanan alanlar kati surette başka maksatla tahsis edilemez" dese de, aradan 4 ay geçmişken, yakılan alanda villalar yükselmeye başladı.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş arazinin Katarlılara satıldığını söyledi.
AKP-Katar arasındaki rant ilişkisi
Her ekonomik sıkışmada AKP’nin imdadına koşan Katar şeyhine AKP şefleri de hizmette kusur etmezken, arazi ve şirket peşkeşleri de hiç durmadı.
- Katar Emiri el-Tani ile Erdoğan sadece 2015-2016 yıllarında 10 defa görüşürken, Katar Emiri 2015’te Türkiye’ye ziyareti sırasında Türkiye’nin en pahalı evi olan Erbilgin Yalısı’nı 100 milyon avroya satın almıştı.
AKP buna karşılık Sarıyer’deki İstinye Bayırı Caddesi’nin ismini Katar Caddesi olarak değiştirerek “jest” yaptı.
- Yabancı sermayenin kaçışının ekonomik kriz riskini arttırdığı dönemde AKP’nin imdadına yine Katar yetişti. 1 Kasım seçimlerinin ardından yabancı şirketler yaklaşık 1,5 milyar dolarlık portföy satışı yaparak borsadan, tahvil-bono piyasasından çekilirken, Katar Ulusal Bankası (QNB) 3 milyar dolar yatırımla Türkiye’nin beşinci büyük özel bankası Finansbank’ı satın aldı.
Finansbank’ın satın alınması ekonomik açıdan gerici iktidara önemi bir destek olurken, QNB Grup CEO’su Ali Ahmed Al Kuwari, “Türkiye’nin ekonomik geleceğine katkı sağlamak ve uluslararası pazarlardaki aktivitelerine daha fazla katkı yapmayı da dört gözle bekliyoruz” sözleriyle gerici iktidara açık desteklerinin süreceğini ortaya koymuştu.
- Katarlı Commercial Bank of Qatar (CBQ) da, 460 milyon dolara ABank’ın hissedarı olmuştu.
-El Cezire ile Türkiye medyasında istedikleri sonucu alamayan Katar, TMSF tarafından el konulan Sabah-ATV’yi Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın CEO’su olduğu Çalık Holding ile birlikte satın aldı. Lusail International Media Company yüzde 25 payla ortak olurken Çalık Holding’e yaptığı yatırımlarla Albayrakları ihya etti.
- TMSF’nin el koyduğu, Digitürk, Katarlı beIN Media Grup’a ihalesiz olarak satıldı ve satış tutarı da açıklanmadı.
- TSK’ya zırhlı araçlar üreten BMC, TMSF eliyle Ethem Sancak’a satılırken, Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi, yüzde 50 payla BMC’ye ortak oldu.
- Beymen-Boyner Holding’e de ortak olan Katarlı sermayedarlar tekstil-giyim piyasasına da girmiş oldu.
Katarlı sermayedarların Türkiye’ye doğrudan yaptığı yatırımlar milyarlarca dolarla ifade edilirken, bu yatırımların devam edeceği de bizzat kendileri tarafından dile getiriliyor. Kendilerine açılan rant alanları ile Türkiye pazarında ilerlemeye devam eden Katarlı sermayedarlar kendisine bu hizmeti sunan AKP gericiliğini de ihya ediyor. Öyle ki “belirsiz döviz girişlerinin” AKP döneminde 40 milyar dolara yakın bir tutara ulaştığı belirtiliyor. Bu döviz girişlerinin de özellikle seçim dönemlerinde yükselişe geçtiği de önemi bir ayrıntı.
Sevda tepesi de Suudi prensine peşkeş çekilmişti
AKP’nin en büyük peşkeşleri Katar’a olurken, diğer petro-dolar zengini şeyhlere de önemli arazileri ranta açmaktan geri durmadı.
Mart 2007 Levent'teki İETT Garajı arazisi 705 milyon dolara Dubaili sermayedarlara satılırken, imar izni olmayan 57 dönümlük Sevda Tepesi de Sudi prensi için Haziran 2012’de ranta açılmıştı.