AKP’den 15 Temmuz şovu

15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde AKP iktidarı dinci gerici zehrini topluma pompalamaya devam etti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 16 Temmuz 2017
  • 15:29

Darbe girişimini fırsata çeviren gerici iktidar, ilan ettiği OHAL ile bir yıl boyunca “FETÖ ile mücadele” perdesi altında ilerici ve devrimci güçleri hedef almış, toplumsal muhalefeti bastırmanın zeminlerini düzlemişti. “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” ilan edilen 15 Temmuz gecesi ve öncesinde yapılan etkinlikler ile AKP iktidarı gerici propagandasının dozunu da arttırdı.

“Reis varsa gerisi teferruattır”

15 Temmuz’un yıl dönümü vesilesiyle AKP iktidarı propagandasını çeşitli yollarla sürdürdü. Dev afişler ve panolar, ulaşım ağlarında yayınlanan videolar, açık hava etkinlikleri, yemekler vs. ile 15 Temmuz darbe gecesi yaşananlar “destanlaştırıldı.”

Gerici propaganda 15 Temmuz günü de devam etti.

* Turkcell ve Vodafone, kullanıcılarına bedava dakika ve internet kampanyaları düzenlemesinin yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından telefon aramaları öncesinde Erdoğan’ın 15 Temmuz mesajı dinletildi.

* Özellikle İstanbul ve Ankara’da kentlerin dört bir yanı “demokrasi” şiarlarıyla donatıldı. İnsanlık anıtının ablukada olduğu Ankara’da “15 Temmuz şehitler abidesi” büyük bir gürültü ile açıldı.

* İşçi ve emekçilere kapatılan meydanlar AKP’nin şovlarına açılırken, OHAL yasaklarının AKP propagandasına işlemediği tekrar görüldü.

* Ulaşıma her geçen gün gelen zamlara karşın 15 Temmuz’da ulaşım ücretsiz yapıldı.

* Camilerden gece boyunca okunan selalar ve TBMM’de okunan Kur-an ile tamamlanan bu “tören”de konuşan Erdoğan ise gericilik kustu. Erdoğan “tören”de yaptığı konuşmada, bugünlerde dört bir yanı saran pankartlardan birine yansıyan “Reis varsa gerici teferruattır” mantığını da ilk ağızdan tescilledi.

OHAL uzayacak, idam gelecek

Erdoğan konuşmasında OHAL’i tekrar uzatacaklarını ifade etti ve emperyalist ülkelerin faşist uygulamalarını örnek göstererek meşrulaştırmaya çalıştı. İdamın da parlamentoya geldiği takdirde oradan geçeceğini söyleyen, kendi önüne geldiğinde ise onaylayacağını dile getirdi. Erdoğan, Ortaçağ karanlığına doğru atılan bu adımı şovenizm damarını besleyerek savundu. “George’a, Hans’a mı soracağız” diyen Erdoğan, pazarlık konusu yaptığı mülteciler üzerinden söz verilen paraların verilmeyişinden ve vize uygulamasının hayata geçirilmemesinden dem vurmayı da ihmal etmedi.

CHP’nin “adalet yürüyüşü”ne saldırmaktan da geri durmayan Erdoğan soyunduğu yargı rolünü devam ettirerek MİT TIR’larının önünün “FETÖ” talimatıyla kesildiğine hükmetti. “Adalet yürüyüşü”ne katılan Ahmet Türk’ü de “terörist” ilan eden Erdoğan, “Türkiye düşmanlarıyla aynı dili kullanarak kendilerine saf seçenleri asla affetmeyeceğiz” diyerek saldırganlığı tırmandırdı.