Anarşist Komünist İnisiyatif (AKİ) bugün anarşist tutsak Şevket Aslan için İnsan Hakları Derneği’nde basın toplantısı düzenledi. İzmir Aliağa Yeni Şakran Hapishanesi’nde bulunan anarşist tutsak Şevket Aslan’ın, siyasi kimliğinin tanınmadığı ve hiçbir talebi kabul edilmediği için 37 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olmasından kaynaklı toplantı gerçekleştirildi.
Basın metnini okuyan Anıl Deveci, darbe girişimi ve “demokrasi tiyatrosunun” ardından ilan edilen OHAL ile yaratılan koşulların işkencenin kötü muamelenin normalleştiği bir hal aldığını söyledi. Darbe girişiminde ve sonrasında kitle iletişim araçları aracılığıyla işkence ve tecavüzün görünür kılındığını ve meşrulaştırıldığını belirtti. İlan edilen OHAL ile birlikte senelerdir devrimcilere uygulanan baskı ve şiddetin ayyuka çıktığına dikkat çeken Deveci, sokaktan basına, sosyal alanlardan cezaevlerine tüm kamusal alanların devlet aygıtının çeteleri olan polisler, hakimler, savcılar, gardiyanlar, askerler ve politikacılar tarafından işgal edildiğini vurguladı. Deveci, OHAL sürecinde yaşananları şu ifadelerle anlattı: “Baskı mekanizmaları her gün biraz daha artmakta şiddet ve işkence her gün biraz daha hayatımızın içine yedirilmektedir. Bu şiddet sarmalında Kürdistan kentleri yıkılmış. Rojava coğrafyasına tanklarla girilip cihatçı çetelere destek olunmuş darbe bahane edilerek devrimcilere yönelik hukuksuz ve delilsiz gözaltı ve tutuklamalar başlatılmıştır. Cezaevlerinde adil olmayan bir af ile 37 bin kişi tahliye edilip siyasi mahkumlar için yeni işkence alanları tahsis edilmiştir. “
Deveci, tutsak anarşist Şevket Aslan’ın taleplerini aktardı. Aslan’ın, anarşist kimliğinin hapishane yönetimince tanınması ve anarşistlerle aynı koğuşta kalmasının sağlanmasını talep ettiği dile getirildi. Bugün itibarıyla Şevket Aslan’ın süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin 37. gününde olduğunu söyleyen Deveci, tıbbi olarak kalıcı ve hayatını etkileyecek kritik bir sürecin içine girdiğinin bilgisini verdi. Deveci son olarak şunları vurguladı: “Şevket Aslan’ın süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi hapishane yönetimi tarafından tanınmamış, kendisinin bu konuyla ilgili hiçbir dilekçesine yanıt verilmemiştir. Bu şekilde avukatların da Şevket Aslan’la hukuki olarak dayanışmasının önüne geçilmiş olunmaktadır. Bugünden sonra geçen her gün Şevket Aslan için daha kritik bir hal alacaktır. Ve yaşayacağı tüm sağlık sıkıntılarının sorumlusu hiçbir talebini tanımayan hapishane yönetimi olacaktır. Buradan Aliağa Yeni Şakran hapishanesi yönetimine yoldaşımızın taleplerini tanımasının zorunluluk olduğunu hatırlatıyoruz. Şevket Aslan’ın sağlık durumunun ve güvenliğinin takipçisiyiz. Şevket Aslan öznelinde tüm anarşist ve devrimci tutsakların talepleri taleplerimizdir. “
Toplantıda İHD adına Kadri Urgan söz aldı. Darbe ve OHAL süreci boyunca cezaevlerinde baskı ve işkencelerin arttığını söyledi. Urgan, tutsakların siyasi kimlik tercihlerinin tanınması gerektiğinin altını çizdi. Cezaevi yönetimini de Aslan’ın talebinin kabul edilmesi konusunda sorumluluğa davet etti.
Kızıl Bayrak / İzmir