Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), üyelerine yönelik ajanlık dayatmalarını protesto etmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda ilk söz alan ESP üyesi Güngör Didar Gül, "Sadece yoldaşlarımız değil, yoldaşlarımızın aileleri de bu politikanın muhatabı oluyor. Yoldaşlarımızın ailelerine başkaca yoldaşlarımız polis tarafından hedef gösteriliyor" dedi.
Gül konuşmasının devamında "Ne işbirlikçileri ile hazırladıkları operasyon dosyaları ne de ajanlaştırma çabaları bizi bir adım geri götürmedi. Mücadelemiz sürecek" dedi.
Gül'ün ardından söz alan SGDF üyesi İrem Çelikbaş da konuşmasında "Biz sizi gözaltında kaybettiğiniz ama asla aklımızdan silemediğiniz Hasan Ocak'tan tanıyoruz. Fakat sizler de bizleri iyi bilirsiniz. Cumartesi Annelerinden iyi bilirsiniz. Her ay 'sizleri bitirdik' diye çıkıp konuşmalar yapmanıza rağmen asla bizleri bitiremeyişinizden bilirsiniz" ifadelerini kullandı.
“Çok yönlü ajanlaştırma saldırıları”
Konuşmasının devamında Çelikbaş yapılan saldırıları şöyle ifade etti:
"Kitapların arasına para koyup yolda yürürken kolumuza girmeniz ya da ailelerimizi arayıp devrimciliği suç saymanız asla devrimcileri yıldıramadı. Geçen aylarda ESP'ye ve SGDF'ye yönelik operasyonlardan sonra yine birçok yoldaşımızın ailesi bizzat TEM polisleri tarafından arandı. SGDF'li yoldaşlarımızın evlerinin kapısına sivil polisler bekçi niyetine koyuldu. İzmir'de ve birçok kentte kayyum rektör Melih Bulu'ya karşı sokağa çıkan gençler gözaltına alındı, tutuklandı, 'konutu terk etmeme' adı ile kibarlaştırdıkları ev hapsini aldı. İzmir'de de Boğaziçi direnişini kent kent büyüten SGDF'li yoldaşlarımız da gözaltına alındı. Bir yoldaşımızın ailesi yoldaşımız gözaltından çıktıktan hemen sonra İzmir'e getirildi. Yoldaşımızın kaldığı evleri, değer ailelerimizin evleri hedef gösterildi. Hukuka uymayan polis işbirliği sayesinde tehditlere maruz bırakıldı. Yine İzmir'de yapılan kayyum rektör eylemlerinde, bir yoldaşımız 'askerlik' bahane edilerek sivil polis aracına alındı, araçta sivil polislerce ajanlaştırma ve işbirliği dayatıldı. Aynı yoldaşımızı eve giderken indiği otobüs durağında siviller tarafından yine konuşmaya zorlandı. SGDF'lilerin kaldıkları evlerin sahipleri 'TEM'den Bünyamin' tarafından defalarca arandı. TEM'den Bünyamin, aradığı ev sahiplerine SGDF'lileri neden evden çıkarmadıklarını, SGDF'lileri evden çıkarmazlarsa başlarına birçok şeyin gelebileceğini söyleyerek tehdit etti. Gözaltına alınan kadın yoldaşlarımıza çıplak arama işkencesi yapıldı. Gözaltında çeşitli bahanelerle yoldaşlarımız 'sorgu adı' altında hukuksuzca mülakatlara çıkarılmak istendi."