Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği birincisi sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş 27 Eylül’de kayboldu. 18 gün sonra 15 Ekim’de kaybolduğu yere 24 kilometre uzaklıktaki Molla Kasım sahilinde cenazesine ulaşılan Kabaiş için soruşturma başlatıldı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Ekim’de dosyaya kısıtlılık kararı getirdi. Kısıtlılık kararının kaldırılması ve etkin bir soruşturma yürütülmesi için kampanya başlatan Van Barosu 10 baro ile ortak basın açıklaması yaptı.
Van, Diyarbakır, Antep, Urfa, Dersim, Batman, Mardin, Şırnak, Iğdır, Muş, Bitlis Baroları Kadın Hakları Merkezi’nin ortak gerçekleştirdiği açıklamada Kabaiş’in soruşturmasının titizlikle yürütülmesi talep edildi.
Van Barosunda yapılan açıklamayı Mariye Bildirici Borazan okudu. Borazan, Kürt illerinde uygulanan özel politikalara dikkat çekerek, “Bu politikalar hukuki problemleri ortaya çıkarmış ve topluluğun bir araya gelmesini zorunlu kılmıştır” dedi. 6 Ocak tarihinde Bölge Baroları Kadın Hakları Merkezleri ve Komisyon üyeleri olarak bir toplantı yaptıklarını belirten Borazan, Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararının kendileri açısından bir engele dönüştüğünü vurguladı ve kısıtlılık kararının kaldırılmasını talep etti. Borazan soruşturma dosyasındaki eksiklere ilişkin ise şunları dile getirdi:
“Rojin Kabaiş dosyasında alınan ilk ATK raporu birçok eksiklik barındırmaktadır. Tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yapılan talep ve itirazlar dosyada mevcuttur. İtirazlar ve talepler üzerine alınan ek rapor ise yalnızca sonuç kısmı değiştirilerek, adeta dosyada başka bir bilgi yer almasının ve soruşturmaya devam edilmesinin gereksiz olduğu intibası uyandıracak şekilde hazırlanmıştır. Rapordaki tek değişiklik suda kalma süresinin Rojin’in kaybolduğu gün ile uyumlu olduğu bilgisi olmuştur. Raporun bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir. Ek rapora ilişkin talep ve itirazlar dosyaya sunulmuştur.”
Rojin’in ölümüne ilişkin ilk günden beri intihar algısı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Borazan, “ATK raporlarında Rojin’in ölümünün intihar mı, kaza mı, cinayet mi olduğu hususunda net bir açıklama yapılmamıştır” dedi.
Mariye Borazan dosyada henüz bir şüpheli belirlenmediğine, bilirkişi raporu alınmadığına, Rojin’in telefonundaki verilerin açılmadığına ve cansız bedeni üzerindeki DNA örneklerinin sahiplerinin tespit edilemediğine dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Bu eksiklikler, soruşturmanın ciddiyeti konusunda ciddi şüpheler yaratmaktadır. Van Barosu olarak yapılan işlemler ve erişilen dosya içeriği ile ilgili ayrıntılı rapor yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır” diye konuştu. Son olarak kadına yönelik şiddete karşı Bölge Barolarının iş birliği içinde olacağını vurgulayan Borazan, “Rojin Kabaiş ve şüpheli şekilde ölen tüm kadınlar için buradayız. Şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için hukuki mücadelemiz devam edecek.”