DGB: Aladağ’ı, Ensar’ı hepsi bu düzenin pisliği

Devrimci Gençlik Birliği, Aladağ’daki tarikat yurdunda meydana gelen katliama ilişkin dava öncesinde açıklama yayınladı.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 28 Mayıs 2017
  • 17:07

Devrimci Gençlik Birliği (DGB), Aladağ’daki tarikata bağlı yurtta meydana gelen katliamın davasına ilişkin açıklama yayınladı. Ensar Vakfı’nın Ankara temsilcisinin “yargıç” yapıldığı hatırlatılan açıklamada şu vurgu yapıldı: “Bu düzenin ‘adaleti’, mahkemelerle Ensar Vakfı’nın koruyuculuğunu üstlenirken Aladağ’ın hesabını sormayacaktır. İşte bu yüzden yeni Aladağ’lar olmasın diye mücadele etmeye devam edeceğiz!”

“Aladağ’ı, Ensar’ı hepsi bu düzenin pisliği” başlıklı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Aladağ’ı, Ensar’ı hepsi bu düzenin pisliği

 

Aladağ’da bir tarikat yurdunda meydana gelen yangında 11’i çocuk 12 kişi katledilmişti. Katliamın davası 30 Mayıs’ta Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Aladağ Katliamın ardından ortaya çıkanlar failin sermaye düzeninin dinci-gerici eğitim politikası olduğunu bize göstermişti. Sermaye devletinin eğitim alanında uyguladığı dinci-gerici politikalar eğitimin önemli bir alanı olan yurtlarda da karşılığını buluyor. Sermaye devleti gericiliğin, taciz ve tecavüzün yuvası haline gelen tarikat yurtlarına destek sunarken halihazırda devlet yurtlarında da tarikatlarla, diyanetle işbirliği içinde eğitim programları uyguluyor. Bütün bunlara bakarak bir kere daha söylemek mümkün ki sermaye devleti bir kâr kapısı haline getirdiği eğitim sisteminde, yoksul işçi ve emekçi çocuklarına tek seçenek olarak ya tarikat yurtlarını, tarikat evlerini sunuyor ya da tarikat yurtlarından farkı kalmayan devlet yurtlarını. Buraları dinci-gerici politikaların uygulanacağı diğer bir alan olarak görüyor, denetimden uzak tutuyor. Gün geçmiyor ki tarikat yurtları, evleri, KYK’ya bağlı yurtlar bir “skandal”la anılmasın. Ensar Vakfı’na bağlı yurtlarda 40 küçük çocuğun istismar edilmesinden, Adıyaman’daki tarikat yurdunda yaşanan tacize, Aladağ’daki yangına, Zonguldak’ta KYK yurdundan 2 kadın öğrencinin kaçırılması olayına kadar sermaye devletinin çürümüşlüğü gözler önüne seriliyor.

Bizler 30 Mayıs’ta kurulacak mahkemenin Aladağ’ın hesabını sormayacağını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde Ensar Vakfı Ankara temsilcisi “yargıç” yapıldı. Bu bile gösteriyor ki bu düzenin “adaleti”, mahkemelerle Ensar Vakfı’nın koruyuculuğunu üstlenirken Aladağ’ın hesabını sormayacaktır. İşte bu yüzden yeni Aladağ’lar olmasın diye mücadele etmeye devam edeceğiz!

Devrimci Gençlik Birliği
28 Mayıs 2017