Ankara DLB'nin bugün üçüncüsünü gerçekleştirdiği Devrim Okulları'nda, 'Devrimci miras ve devrimci kimlik' tartışması yürütüldü.
‘Devrim nedir’ ve ‘devrimcilik nedir’ sorularına verilen yanıtla başlayan sunum, dünden bugüne gelişen devrimci mirasın anlatımı ile devam etti. Mustafa Suphiler'den itibaren bu topraklarda büyüyerek devam eden sosyalizm mücadelesinin gelişim seyri aktarıldı. Ardından '60'lar dönemine neden burjuva sosyalizmi ve '70'ler döneminin de küçük burjuva sosyalizmi olarak tanımlandığı üzerine sohbetler gelişti. '80'ler sonrası proleter sosyalizm çağı olduğu vurgulanırken, devrimci parti tartışması güçlü bir şekilde işlendi. Hiçbir şeyin boşluktan doğmadığının belirtildiği sunumda, dünden bugüne bu topraklarda bedel ödeyen devrimci değerlerin bugün sınıf devrimciliği temelinde güvence altına alındığı vurgulandı.
'Zor dönem devrimciliği!'
Bugün bu topraklarda devrimci olmanın zorluğu 'zor dönem devrimciliği' başlığı altında ele alındı. Habip, Ümit, Hatice ve Alaattin yoldaşlar şahsında örgütlü kimlik tartışmaları yapıldı. Devrimci örgütlerin bir bir tasfiye olduğu bu dönemde ihtilalci zeminin güçlendirilmesi ve özellikle gençlik cephesinden hareketin saflarının devrimcileştirilmesi üzerine tartışmaları yapıldı.
Son olarak devrimcilerin yaşadıkları toplumda örnek kişilikler olması, kolektif yaşamın güçlendirilmesi, eleştiri-özeleştiri silahının güçlü bir şekilde kullanılması, teorik bilincin pratikle bütünleştirilmesi, düşünen ve savaşan militanlar olmanın önemi vurgulandı.
Sol içi şiddetin birçok yerde had safhaya vardığı şu günlerde özellikle sınıf devrimcilerinin bu konuda hassas davranması gerektiği vurgulanarak, etkinlik sonlandırıldı.
Liselilerin Sesi / Ankara