Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Duruşma öncesinde adliye önüne buluşan öğrenciler basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında, 19 Mart 2018 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde Efrîn’e yönelik saldırganlığa destek için lokum dağıtılmasına tepki gösterdikleri ve “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanıp yargılandıkları belirtildi.
Bu haklı duruşlarını devam ettirecekleri söylenerek iktidarı Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik yıllardır süren sindirme saldırıları teşhir edildi. Muhalif öğrencilerin baskı altına alındığı, kampüs içine giren polislerin de muhalif öğrencileri baskı altına aldığı söylendi.
“Elbette yargılandığımız meselenin sadece üniversitemize dönük politikalardan kaynaklı olmadığını biliyoruz. Son yıllarda ucu savaşa değen en ufak bir sesin büyük tepkilerle bastırıldığına tanık olduk” denildi. Tüm hedef göstermelere, cezaevlerine, baskı ve işkencelere karşı ezilen halkların ve sınıfların yanında olmaya devam edecekleri belirtildi.
Yaşadıkları durum için iktidarın; “yıllardır ezilen halklara, işçilere, kadınlara, devrimcilere; muhaliflere, gazetecilere, akademisyenlere karşı yürüttüğü baskı-işkence-sürgün-ihraç politikalarının yalnızca küçük bir özeti” olduğu söylendi.
“Faili belli kayıplara karşı 23 yıldır pes etmeyen Cumartesi annelerinin, emek sömürüsüne karşı havaalanında direnen işçilerin, eril şiddete karşı duran kadınların, inkara-sömürüye-katliama karşı Kürt halkının tarafındayız ve açıkça söylüyoruz: ezenler var oldukça, biz ezilenlerin tarafında yer almaya devam edeceğiz. Zulüm varsa direniş de vardır; bunu biliyor ve hakikatimizi bu yönde belirliyoruz. Bizi terbiye edeceklerini sandıkları cezaevlerine karşı özgürlük şiarımızı yineliyoruz” denilerek başta tutuklu öğrenciler olmak üzere devrimci-demokrat siyasi tutsaklara özgürlük talebiyle açıklama sonlandırıldı.
Basın açıklamasının ardından görülen duruşmada bütün öğrenciler için yurtdışına çıkış yasağı kaldırılırken bir sonraki duruşma ise olayın yaşandığı 19 Mart'ta görülecek.