UNICEF Raporu: “İsrail, Filistinli çocuklara işkence yapıyor…”
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 6 Mart’ta yayınladığı bir raporla, ırkçı-siyonist İsrail devletinin Filistinli çocuklara karşı işlediği insanlık suçunu gündeme getirdi. İsrail devletinin vahşetini kanıtlayan verilere yer veren raporu hazırlayan UNICEF’in, İsrail’e yaptırım uygulama yetkisi veya gücü bulunmuyor. Buna karşın rapor, siyonist rejimin, Filistinli çocuklar şahsında insanlığa karşı işlediği suçları belgelemesi açısından önem taşıyor.
Yılda 700 Filistinli çocuk tutuklanıyor
Irkçı-siyonist rejimin genelde Filistin halkına özelde ise bu halkın çocuklarına karşı işlediği insanlık suçları elbette bir sır değildi. Ancak UNICEF’ın raporuyla bu suçların belgelenmesi hem sorunu uluslararası kamuoyunun gündemine taşıyor hem siyonist şeflerin suçlarını inkar etmelerini zorlaştırıyor.
İşgalci İsrail ordusunun keyfi tutuklamalar yapmakta sınır tanımadığı biliniyordu. Rapor, çocukların da bu kaba saldırganlığın hedefinde olduğunu ortaya koyuyor. Her yıl 700 çocuğun tutuklandığını saptayan rapor, siyonist rejimin, “askerlere taş attıkları” gerekçesiyle çocuklara karşı tam bir sürek avı yürüttüğünü belgeliyor. Yaşları 12 ile 17 arasında değişen çocukların bir kısmı mahkemeye bile çıkarılmıyor. Bu tutuklamalar uzun süreli olmasa da, çocuklar üzerinde ciddi psikolojik tahribatlar yaratıyor.
Ev baskınları gece yarısından sonra…
İşgalci siyonistlerin sokakta, okul çıkışlarında çocuklara rastgele saldırdığına tanıklık eden sayısız haber ve görüntü var. Ancak görüntülenemeyen saldırılar da var. O da İsrail askerlerinin çocukları gözaltına alırken gece yarısından sonra evlere baskın düzenlemesinden kaynaklanıyor.
Filistinli Esirlerle Dayanış Komitesi’nin, gece yarıları yapılan ev baskınlarıyla çocukların gözaltına alındığına dair açıklamaları vardı. UNICEF raporu bunu doğruluyor ve baskınların gece yarısı ile sabah 05.00 saatleri arasında gerçekleştirildiğini teyit ediyor.
Evleri, otomatik silahlarla donanmış askerler basıyor
İşgalci askerlerin pervasızlığı evlerin gece yarılarından sonra basılmasıyla sınırlı değil. Bir çocuğu gözaltına almak için silahlı askerlerden oluşan bir sürü ve zırhlı araçlarla Filistinlilerin evlerine baskın düzenlemek, bu pervasızlığın diğer bir boyutudur.
Zorla yataklarından kaldırılmış aile bireylerine silah doğrultarak terör estiren siyonist rejimin askerleri, çocuklara ailelerinin gözleri önünde bazen ailelerinin gözleri önünde de saldırıyorlar. Silahlı askerlerin gece yarılarından sonra evlere fütursuzca girip çocukları gözaltına almaları, sadece çocukları değil, Filistin halkını bir bütün olarak terörize etmeyi hedefleyen bir devlet politikasıdır.
İşkence evde başlıyor…
UNİCEF raporu, İsrail askerlerinin, çocukları gözaltına alma ve sorgulama yöntemlerinin fiziki ve psikolojik işkenceye dayalı olduğunu, bu yöntemlerin düzenli ve sistematik bir şekilde uygulandığını belgeliyor. Bunun savaş suçu olduğunu kabul eden UNICEF, İsrail’in çocuk hakları ve işkenceye karşı uluslararası anlaşmaları çiğnediğinin altını çiziyor.
Gece yarılarından sonra evlere baskın düzenleyen silahlı İsrail askerlerinin çocukların gözlerini siyah bantla kapattıklarını ve ters kelepçe taktıklarını saptayan UNICEF, çocukların gözaltına alınma sırasında ve bindirildikleri araçlarda şiddete maruz kaldıklarını da vurguluyor. Su, yemek temel gibi ihtiyaçların çoğu vakada karşılanmadığının belirtildiği raporda, bazı hallerde, çocukların tuvaletleri kullanmalarının da engellendiği ifade ediliyor.
Avukatlarla görüştürülmeyen çocuklara fiziki ve psikolojik işkence, cinsel taciz, tecrit gibi vahşi yöntemler uygulandığının vurgulandığı raporda, İsrailli işkencecilerin bu yöntemlerle çocukları korkutmayı, sindirmeyi, özgüvenini kırmayı ve ruhsal dengelerini bozmayı hedeflediklerinin altı çiziliyor.
UNICEF raporu korkutma, tehdit, fiziki şiddet gibi yöntemlerle çocukların itirafa zorlandıklarını, avukatların sorgulara katılmasını engellendiğini, siyonist rejimin işkencecilerinin, direnen çocukları itirafa zorlamak için, kimi zaman aile fertlerine de işkence veya cinsel tacizde bulunduğunu vurguluyor.
Çocukların, İbranice yazılı kağıtlara zorla imza attırıldığının belirtildiği raporda, çocukların tecrit odalarına kapatıldığı ve kapatma süresinin 2 gün ila bir ay arasında değiştiği vurgulanıyor.
Raporun yayınlanmasına sonra İsrail hükümeti adına yapılan açıklamada, sorunun çözümü için UNICEF’le işbirliği yapılacağı söylendi. Siyonist rejimin bu söyleminin ciddiyetten yoksun olduğu, bu rejimin, Filistinli tutsaklara yapılan işkenceyi halen “yasal” kabul ettiği hatırlanırsa, çocukları hedef vahşi icraatların bir devlet politikası olduğu anlaşılır. İnsanlığa karşı işlenen bu suçlara karşı her ciddi mücadele, ırkçı-siyonizme karşı mücadelenin bir parçası olmak zorundadır.