Bu sene sekizincisi düzenlenen üç günlük dünya hammadde zirvesi için İsviçre’nin Lozan kentindeki Beau-Rivage Palas’ta hammadde tüccarları ve bankacılar buluştular. Bu buluşmada çevrenin tahribatına ve talana yol açacak yeni girişimlerin planlamalarını yaptılar.
Zirveye karşı protesto
Talancı ve sömürücü tekellerin “FT Commodities Global Summit” adıyla düzenledikleri zirveye karşı, 26 Mart’ta bir eylem gerçekleştirildi. Saat 18.00’de tren istasyonundan göl kenarında bulunan Palas’a kadar yapılacak yürüyüş, başlangıçtaki katılımın düşük olmasından kaynaklı, saat 18:30’da başlatıldı. Eylemi örgütleyen sendika, sol partiler ve kurumlar adına yürüyüş öncesinde eylemin içeriğine dair bir konuşma yapıldı. Açıklamada yürüyüşün yol boyunca bir şenlik havasında gerçekleştirilmek istendiği belirtildi. Palas’ın önüne ulaşılınca da dışişleri bakanı kılığına girmiş bir kişiyle tekeller arasında düzmece bir evlilik töreni gerçekleştirileceği ve son olarak “tatlı sözler”in yer alacağı bir mektubun zirveye katılanlara gönderilmek istendiği açıklandı.
Soğuk havaya rağmen eyleme 300 kişilik bir katılım sağlandı. Eylem esnasında, “Glencore, Vale, Trafigura, Nestle için vergi indirimi, kurbanlar için üzgün küvetler!” şiarıyla yürüyüşün başını çeken pankartın yanına, başka bir grup “Soyguncu, çapulcu, katil!” şiarlı bir pankart açtı. Böylece fiili olarak ikinci bir kortej oluşturuldu. Vaud’un (kanton) Genç Devrimcileri (JRVaud) adında, siyahlar giyinmiş grup, anti-kapitalist sloganlarla eyleme canlılık ve politik bir renk kattı. Böylece başından sonuna pasif gerçekleştirilmek istenen eylemin havası değişmiş oldu.
Eylem sonunda eylemi örgütleyen inisiyatifin denetimindeki kitle sahte evlilik töreninin havasına girmişken, JRVaud gençleri polis bariyerlerini devirerek içeriye doğru harekete geçmek istediler. Genç grubu polis biber gazıyla saldırarak dağıttı. Eylem kısa bir süre sonra son buldu.
Hammadde kaynaklarının yağması ve küresel ısınma
Küresel ısınmanın engellenebilmesi için hidrokarbürlerin %80’inin toprakta, yani doğada kendi halinde bırakılması gerekiyor ve karbon emisyonunu sıfırlamak için yaklaşık 12 yılımız kaldı. Birkaç gün önce Birleşmiş Milletler’in (BM) sunduğu rapora göre, sera gazların %50’sinin nedenini hammaddeyi topraktan çıkartmak oluşturuyor.
İsviçre, hammadde ticaretinde dünyada birinci sırada. Public Eye adlı kuruluşun gerçekleştirdiği saha incelemelerine göre, İsviçre’de merkezleri bulunan İsviçreli büyük tüccarlar (Glencore, Trafiguab Vitol vd.) ve dev tekeller, geniş bir kitle nezdinde talanla, insan hakları ihlaliyle, büyük çevre yıkımlarıyla, İsviçre bankalarının yardımı üzerinden uluslararası yolsuzlukla eş anlama geliyor.
En son yaşanan örneklerden biri, merkezi Saint-Prex’te bulunan Vale tekelinin Brezilya’daki maden sahasında yaşanan katliam oldu. Minas Gerais’te, 25 Ocak 2019’da bir barajın çökmesi sonucu yüzlerce kişinin öldüğü ve 250 kişinin yaralandığı belirtildi.
Bu skandallara karşın federal yetkililer doğayı yağmalayan ve kirleten şirketlerin savunucusu rolünü üstleniyorlar. Federal Konsey kamu fonlarını söz konusu firmalara peşkeş çekerek, tekellere kârlarına daha fazla kâr katma olanağı sunuyor. Konseyin 2018 Kasım tarihli raporunda yaşlılık ve mağduriyet sigortasının vergilendirilmesi ve finanse edilmesi reformunun hızla gerçekleştirilme projesi yer alıyor. 19 Mayıs 2019’da seçime sunulacak olan federal proje, tekellere vergi indirimi teşviki getiriyor. Aynı zamanda, deniz taşımacılığında dünya ikincisi olan ve merkezi Cenevre’de bulunan MSC gibi dev şirketlerin isteklerine göre ayarlanacak bir tonaj vergisi reformu içeriyor.
Buna ilaveten İsviçre devletinin de içinde yer aldığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) uluslararası yolsuzluğa karşı mücadeleyi önerdiği rapora karşın, Federal Konsey’in yeni Dışişleri Bakanı İgniazio Cassis ilk ziyaretini, Zambiya’da çok tartışmalı olan Glencore şirketinin tesislerine gerçekleştirdi. Bu da devlet yönetiminin hangi yönelime sahip olduğunu gösteren çarpıcı yeni bir örnek oldu.
Kızıl Bayrak / Lozan