Sözde “en demokratik ülke” olarak görülen İsviçre’de her geçen gün sosyal kısıtlamalar gündeme getirilerek, haklar törpüleniyor.
Geçen senenin Kasım ayında, sigorta şirketlerine “sözde sigortayı suiistimal eden hastaları takibe almak için özel dedektiflere başvurma” yetkisini veren yasa, halk tarafından oylamayla kabul edilmişti.
Bu yasayla beraber fiiliyata yapılan ama yasal olmayan özel takiplerin önü açıldı. Kişiye yönelik fiziki ve teknik her türlü takip olanaklı hale getirildi. Bunlara GPS, insansız hava aracı dronlar dâhil oldu. Takipler zamanı ve nedenleri bilinmeden her an gerçekleşebilecek.
Bu yasayla beraber sigortadan ve yardımlardan faydalanan herkes birer potansiyel şüpheli durumuna düşüyor.
İsviçre’nin Ulusal Konsey’i, geçen Perşembe günü, uygulamayı tamamlayan bir yasayla, sosyal yardımdan faydalanan kişilerin özel dedektiflerce takibe alınmasını kararlaştırdı.
İsviçre basınında çıkan habere göre, hapishaneden kaçmak için göç eden göçmenlerin maaşı engellenebilmeli ve bazı başvurular ödenebilir hale getirilmeli. Ayrıca, hapis cezasına çarptırılan şahısların nakit yardımı da tedbir veya cezanın uygulanmasını gereğinden fazla geciktirirse kesilecek.
Daha ileri giderek, sağcı Demokratik Merkezi Birlik (UDC) partisi, Demokratik Hristiyan Parti (PDC) ve Burjuva Demokratik Parti’nin (PBD) çıkardığı “kazanç kaybına sebep olabilecek yaptırımların otomatikman askıya alınması” yasası Ulusal Konsey’den geçti.
Derin bir araştırma uygulanması sonucunda 1 senelik süre yetersiz geldiğinden kaynaklı, yardımların iade süresi 3 seneye çıkarıldı. Buna ek olarak, araştırma için gerekli olan masraflar tekrar suçlu görünen kişi tarafından istenebilecek.
Aynı zamanda mahkemeye veya kovuşturma süresine karşı başvurma teşvikleri azaltılarak, kanton mahkemelerinin işi azaltılmak isteniyor.
Kızıl Bayrak / İsviçre