ABD emperyalizmi, İsrail Siyonizmi ve bölge gericiliği tarafından Suriye’de uygulanmaya konulan plan gerçekleşti. ABD, İsrail, İngiltere ve Türkiye’nin harekete geçirdiği cihatçı güçler Esad yönetimini devirdi. Tek bir mermi atılmadan Şam’ın anahtarları cihatçı koalisyona sunuldu.
Esad rejiminin devrilmesinin ardından İsrail, Suriye’deki hedeflere yönelik yoğun hava saldırılarına başladı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre İsrail hava kuvvetleri başkent Şam da dahil olmak üzere, ülke genelindeki askeri hedeflere yüzlerce saldırı düzenledi. İsrail kara birliklerinin de şu anda Şam kapılarına dayandığı söyleniyor. Hava saldırılarında kimyasal silah üretimiyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen araştırma tesisleri, füze sistemleri, silah depoları, havaalanları, donanma gemileri ve hava savunma mevzileri vuruldu.
İsrail ordusu geçtiğimiz Pazar gününden bu yana Suriye’de 480’den fazla askeri hedefe saldırdığını duyurdu. Terörizm uzmanı Peter Neumann ise, İsrail’in Suriye’nin askeri altyapısının yüzde 80’e kadarını yok ettiğini varsayıyor.
İsrail hükümeti saldırıları kendi halkını korumak gibi yalanlarla gerekçelendirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar Kudüs’te yaptığı açıklamada amacın Esad rejiminin devrilmesinden sonra silahların “aşırılık yanlılarının eline geçmesini” önlemek olduğunu söyledi. Saar, “Bu nedenle kalan kimyasal silahlar ya da uzun menzilli füzeler gibi stratejik silah sistemlerine saldırıyoruz” dedi. İsrail’in Suriye’nin içişlerine karışmak gibi bir niyeti olmadığı demogojisi eşliginde Başbakan Netanyahu, Esad‘ın devrilmesini kastederek “Orta Doğu’da tarihi bir gün” den söz etti. Soykırımcı Netanyahu, Esad’ın Suriye’sini “İran’ın şer ekseninin en önemli halkası” olarak sundu. Ülkenin çökmesinin ardından Yahudi devleti, kendisini “on yıllardır olmadığı şekilde bölgede bir güç merkezi” olarak konumlandırıyor.
Al Jazeera’nın bilgi doğrulama ajansı Sanad’a göre İsrail‘in varlığı şu anda Suriye topraklarının 18 kilometre derinliğine kadar uzanıyor. Suriyeli kaynaklara göre İsrail kara birlikleri şu anda Şam’a sadece 25 kilometre uzaklıkta. Askeri saldırılar, Netanyahu’nun bölgeyi İsrail’in lehine yeniden şekillendirme konusunda ciddi olduğunu gösteriyor. Zira kendisi de “Söz verdiğim gibi Ortadoğu’nun çehresini değiştiriyorum” dedi.
BM Güvenlik Konseyi Pazartesi günü Suriye’deki durumu görüştü. Birleşmiş Milletler İsrail’i tampon bölgeye ilerleyerek 1974 tarihli ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Netanyahu daha önce Suriye ile İsrail arasında 1974 yılında imzalanan anlaşmayı tek taraflı olarak iptal ettiğini açıklamıştı. Birleşmiş Milletler tarafından onaylanan anlaşmayı “başarısızlık” olarak nitelendirmişti.