Fransa'da “Trêve hivernal”, 1 Kasım-21 Mart tarihleri arası, yoksulların kiralarını ödeyemediği için evden atılmamalarının, elektrik, gaz ya da suyun faturası ödenmediği için kesilememesinin hukuki güvence altına alındığı aylardır. Peki ya diğer aylarda, yani 21 Mart-1 Kasım arasında, emekçiler ve yoksullar nasıl yaşıyor? Kiralarını ödeyemeyenler için mahkemeler devreye giriyor ve 31 Ekim öncesi polis gücü kullanılarak evden atma kararları uygulamaya geçiriliyor. İnsanlar sokağa terk ediliyor.
Sadece 2017 yılında mahkeme kararı ile 15 bin 547 evin polis gücü kullanılarak boşaltıldığı açıklanıyor. 2016 yılında ise bu rakamın 15 bin 222 olduğu belirtiliyor. Son 15 yılda mahkeme kararı ile tahliyelerde yüzde 146 oranında artış yaşanmış.
1 Kasım’la girilen resmi kış döneminde yoksullar evlerinden atılamaz, suyu, elektriği, gazı kesilemez denilerek, barınma hakkı burjuva hukuku tarafından güvence altına alınmış gibi görünse de, barınma sorununun güvence altında olmadığı yeterince açık. Kapitalist barbarlık düzeninin yarattığı eşitsizlik, işsizlik ve yoksulluk nedeniyle on binlerce insanın evsiz kaldığını istatistikler gözler önüne seriyor.
Fransız basınında yer alan haberlere göre, 1956'da yürürlüğe giren yasa, gelir düzeyi düşük kiracıların kış şartlarında evsiz kalmalarının önüne geçmeyi hedefliyor. Kış döneminde kiranın ödenmemesi evden çıkartma için gerekçe olarak kabul edilmiyor. Söz konusu yasa ruhsatsız inşa edilmiş gecekondu yapılar için de geçerli. Belediyeler bu süre zarfında izinsiz inşa edilmiş yapılara da dokunamıyor. Kiracıya ancak alternatif bir konut imkanı sunulduktan sonra evden çıkartmak yasal olarak mümkün. Evin güvenli konut şartlarını yerine getirmemesi de evden çıkartma gerekçesi.
Her yıl 1 Kasım'da “Trêve hivernale”in başladığını ilan eden Fransız basını, kiracıların enerji ihtiyacının yasayla garanti altında olduğunu duyuruyor.
1 Kasım-21 Mart tarihleri arasında evden atma yasak olduğu halde, sokaklarda binlerce evsiz var. On binlercesi de sağlığa ve oturmaya elverişsiz koşullarda kalıyor, buna bağlı ölüm vakaları yaşanıyor.
Evsizlerle ilgili bazı veriler şöyle: Paris belediyesi 15-16 Şubat 2018 gecesi 1700 gönüllü ile evsizlere ulaşarak onlara geçici barınma alternatifleri sunmuş. Tespit edilen evsiz sayısı 3 bin civarında. Ulusal İstatistik Enstitüsü İNSEE’nin 2016 yılında yayınladığı rakamlara göre ise 143 bin insan evsiz. Geçici konaklama ve yemek dağıtım merkezleri verileri de, evsizlerden 30 bin 100 kişinin çocuk olduğunu ortaya koyuyor. Şehir ve Konut Bakanlığı ise 31 Ekim’de, yaklaşan soğuk kış günleri için 136 bin acil kış konaklama yerine 14 bin ilave yapılacağı açıklamıştı.
Gerçek rakamlar bunun çok çok üstünde. Abbé Pierre Vakfı, 31 Ekim tarihli raporunda, 4 milyon insanın evsiz ya da sağlıksız koşullarda barındığını, 12 milyon insanın ise kritik konut krizi ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. Evsiz ölümlerine ilişkin açıklanan resmi rakamlar da gerçeği yansıtmıyor. Fransa genelinde her sene yaklaşık 500 olarak açıklanan evsiz ölümlerinin gerçekte 3 binden fazla olduğu, son iki yılda 7 bin evsizin öldüğü belirtiliyor.
İşsizlik, yoksulluk, her geçen gün derinleşen servet-sefalet kutuplaşması konut sorununun da baş mimarı. Her gün yüzlerce konforlu yeni lojmanlar dikilse de, milyonlarca emekçinin ne satın alabilmesi ne de kiralayabilmesi mümkün. Kapitalist barbarlık düzeni bu kış da binlerce evsizi öldürmeye devam edecek.
Gecelerinde aç ve açıkta yatılmayan, gündüzlerinde sömürünün olmadığı insanca yaşanılabilir bir dünya ancak sosyalizmle mümkün!
[NOT: Fotoğraf 18 Ekim 2018 tarihine ait. Paris Opera semtinde bir evsiz..]