Londra’da 3 Haziran akşamı gerçekleşen saldırının ardından İngiltere Başbakanı Theresa May “aşırı ideolojilere fazla hoşgörü” gösterdiklerini söylerken, ABD Başkanı Donald Trump ise ırkçı planlarını devreye sokmak için kolları sıvadı.
Emperyalist sistemin sözcüleri ise özellikle Ortadoğu coğrafyasında sürdükleri hegemonya savaşının piyonları olarak yetiştirdikleri cihatçı çetelerin kontrolden çıkmış saldırıları karşısında ikiyüzlü açıklamalarını sürdürüyor. Bir kez daha kendi yetiştirdikleri cihatçı çetelerle ile mücadele adı altında ve “halklarımızın güvenliği” argümanıyla ırkçı politikaları hayata geçirmenin zeminini döşeyerek savaş çığırtkanlığı yapıyorlar.
May, “Ülkemizde aşırıcılığa karşı çok fazla hoşgörü var. Zor ve bazı mahcup edici tartışmalar yaşayabiliriz ama bu artık değişmeli. Buna yeter demenin zamanı geldi" diyerek “terörle mücadele” stratejilerini gözden geçireceklerini söyledi.
Trump ise, dünyanın “terörizmle savaşma” konusunda “Siyaseten doğru olmayı bırakmalıyız. Halklarımızın güvenliği işine girmeliyiz” dedi. Trump ayrıca saldırının ardından paylaştığı Twitter mesajlarında, Amerikan mahkemelerine, nüfusu Müslüman ağırlıklı 6 ülkeye getirmek istediği seyahat yasağını onaylamaları çağrısını yinelemekten de geri durmadı.
Saldırganlar 3 Haziran akşamı Londra köprüsüne beyaz bir minibüsle girerek yayaların üzerine arabayı sürdükten sonra pazar ve eğlence yerlerine ellerindeki bıçaklarla saldırmış ve 7 kişiyi katletmişlerdi.