19 Kasım’da Bangladeş'te 140 tekstil fabrikasında üretim yapılmadı. On binlerce tekstil işçisi greve gitti ve protesto gösterileri düzenledi. Gösterilerde GMS Kompozit Örme Sanayi işçilerinin üzerine ateş açan polis iki işçiyi vurdu.
Grevi örgütleyen sol sendikalar, işçilerin aylıklarının Kasım ayından itibaren 100 Dolar’a yükselmesini talep ediyorlar. Buna karşın kapitalistler sadece 68 Dolar ödemeyi kabul ediyor.
3 bin Taka (38 Dolar ) olan aylıklarının 8 bin takaya (100 Dolar ) yükseltilmesini talep eden tekstil işçileri haftalardır kararlı, militan bir sınıf mücadelesi sürdürüyorlar. Grev nedeniyle yüzlerce fabrika kapalı kalırken, işçiler sokaklara çıkarak yürüyüşler, mitingler, fabrika işgalleri ile protestolarını sürdürüyorlar. İşçiler, batılı emperyalist ülkelerin Wal-Mart, H&M, Gap ve Eagle Outfitters gibi şirketlerine mal üreten tekstil fabrikalarına giden ana yolları bloke ediyorlar.
Tekstil işçilerinin maaşlarının artırılması talebiyle başlattıkları mücadele sonucu Bangladeş Konfeksiyon Sanayicileri ve İhracatçıları Birliği ( BGMEA ), 4 Kasım’da hazır giyim sanayi işçileri için asgari ücreti %77 yükselterek ayda 5.300 Taka’ya yani 68 Dolar’a çıkarmayı kabul etti. Tekstil işçileri ise asgari ücretin 100 Dolar olması taleplerinin kabul edilmemesi durumunda protesto gösterilerini sürdüreceklerini duyurmuşlardı. Sendika başkanı Şahidul İslam Sabuj, 100 Dolar asgari ücretin dahi bir işçinin insanca bir yaşam sürebilmesi için yeterli olmadığını dile getiriyor.
11 Kasım’da Katherine'de Abir Moda konfeksiyon işletmelerinde 98 tekstil işçisinin işten çıkarılması üzerine protestolar daha da sertleşti. Birçok işletme ve fabrika (Metro, Beacon, Liberty, Midland dahil) işçilerin grevlerine lokavt ile kışkırtıcı bir cevap verdi. Tekstil işçileri ise, hükümetin olağanüstü hal ilan etmesine karşın, meşru taleplerini savunmakta kararlılıklarını sürdürdüler.
13 Kasım’da müzakerelerin kesilmesi üzerine, Bangladeş Komünist Partisi’ne yakın olan Bangladeş Sendika Merkezi, 14 Kasım için başkent Dakka’da tekstil, çuval ve çelik işçilerini bir gösteri yürüyüşüne çağırdı. Yürüyüşe on binlerce kişi katıldı.
Geçtiğimiz hafta Gazipur ve Savar sanayi havzalarında sendikanın 4 günlük grev çağrısına uyan on binlerce işçi polisin gaz bombası, plastik mermi ve cop kullandığı saldırılarına militanca karşılık verdi. Çatışmalarda yüzlerce işçi ve polis yaralandı. Grev nedeniyle 300’e yakın fabrika kapalı kaldı.
Mücadeleyi kararlıkla sürdüren işçiler, uluslararası ticaret ve mağaza tekellerinin daha fazla kar amacıyla dayattıkları düşük ücret ile insanlık dışı/kölece çalışma koşullarına karşı militanca direniyorlar.
Bangladeş’te asgari ücrete son olarak 2010’un sonlarında zam yapılmıştı. O dönemde de bir önceki ücreti ikiye katlayan artış, tekstil işçilerinin aylar süren eylemlerinin sonucunda kazanılmıştı.
Bangladeş'te İnsani Gelişme Endeksi’ne göre ülkenin %40’ı günde 1,25 Dolar’la, yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır.
İşçilerin yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor
Ülkenin kuzeyini başkent Dakka’ya bağlayan yol, her gün yüzde 80’i kadınlardan oluşan üç milyon işçinin alaylar halinde karınca yuvaları gibi yükselen konfeksiyon fabrikalarına akışına sahne oluyor.
1970’li yılların sonunda eşlerinden boşanmış, toplumdan dışlanmış ya da dul kadınlar çocuklarıyla birlikte kırsal alanlarda yoksulluk koşullarını terk ederek Dakka'ya göç ettiler, buralarda tekstil fabrikalarında işçi olarak çalışmaya başladılar. Onları, daha iyi bir gelecek veya çocuklarına bir eğitim sunmak isteyen kadınlar takip etti. Böylece konfeksiyon fabrikaları, “en fakir kadınların hareketi” tarafından toplumun yeniden yapılanmasına katıldı.
En düşük yatırım ve yoğun işgücü
En düşük yatırım ve yoğun bir iş gücü ile belirlenen tekstil sektörü Asya’nın ekonomik temellerinden biridir.
Bangladeş dev komşusu Hindistan’ı da arkada bırakarak Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük tekstil ihracatçısı oldu ve 3.200 tekstil fabrikasında yaklaşık 4 milyon işçi çalışıyor.
Tekstil sektörü ülkenin gayri safi yurt içi hasılanın %13’ünü oluşturuyor, Bangladeş’in ihracatının yüzde 80’i bu sektörden geliyor.
Kalkınmanın motor sektörü olan tekstil sektöründe işçilerin aldıkları asgari ücret, “ucuz işçi kıtası” Asya'da en düşük ücret olmayı sürdürüyor. Bu sürerken Dakka’nın sanayi bölgelerinde kan akmaya devam ediyor, işçiler insanlık dışı koşullarda çalıştırılıyor. Bir BBC muhabiri, başkent Dakka’nın arka sokaklarında bir tekstil atölyesinde işçilerin 19,5 saat çalıştırıldıklarına tanık olduğunu, işçilerin çalıştıkları süre boyunca atölyenin kapılarının kilitli olduğunu ve kapısında güvenliklerin beklediğini aktarıyordu. Muhabir, işçilerin bu çalışma karşılığında 2 Sterlin kazandığını söylüyor.
Bangladeş’in düşük maliyetli iş gücü ile işçiler perakende markaların ve Batılı tekstil markalarının iştahını kabartmaktadır. Wal-Mart, H&M, Tommy Hilfiger, GAP, Levi Strauss, Zara, Carrefour, Marks & Spencer gibi tekeller ürünlerini buradan sağlıyorlar.
Bangladeş'te işçiler hiçbir çalışma güvenliği olmadan çalıştırılıyor. Yıllık 20 milyar Dolarlık endüstri, çoğunlukla Batılı firmalara mal üretirken, kötü çalışma koşulları sık sık iş cinayetlerine sebebiyet veriyor. Her yıl, birçok fabrika alevler içinde kalırken, dolup taşan binalar içinde büyük dramlar yaşanmaktadır. 14 Aralık 2010 günü Carrefour ve H&M ile taşeronluk sözleşmesi olan Hameen grubuna ait Dakka’daki banliyöde çıkan bir yangın 28 can almıştı, geçtiğimiz Nisan ayında başkent Dakka yakınlarında çok sayıda tekstil fabrikasını bünyesinde barındıran bir binanın çökmesi soncunda 1130 işçi yaşamını yitirmişti.
İşçilerin 2008 ve 2010 yılındaki isyanları
2008 yılındaki açlık grevleri Bangladeş’te sanayi iş gücünün yaklaşık %40’ını oluşturan işçiler ve tekstil işçilerinin isyanlarına en çarpıcı örneklerden biridir.
2010 Mayıs ayında aylık 1.662 Taka (17 Euro) yerine 5000 Taka (51 Euro) talep eden işçilerin protestoları isyana dönüştü. İşçiler ücret artışının yanında, haftalık izin günü, doğum izni, çalışma ve mesai saatlerinin adil ücretlendirilmesi, sendika haklarına saygı gibi talepleri yükseltmişlerdi. Bu talepler uğruna 50 binin üzerinde işçinin aylarca süren mücadelesi, devletin silahlı kuvvetleri tarafından zor kullanarak bastırılabilmişti. Çatışmalarda yüzlerce kişi yaralanmış, onlarca işçi katledilmişti.
Kazanan işçi sınıfı olmuştu. 1 Kasım 2010 tarihinde, işçilerin ve çalışanların temsilcilerinden oluşan resmi konsey tarafından hazırlanan anlaşma ile Bangladeş’te asgari ücret 3000 Taka (30 Euro) olarak belirledi.
Bangladeş’te asgari ücrete son zam, aylar süren eylemlerin sonucunda 2010 yılında gerçekleşmişti.
Bangladeş işçileri bu kez de direnişin uzun soluklu olacağı bilinciyle mücadele kararlıklarını sürdürüyorlar.
Tekstil işçisi kadınların mücadelesi yayılıyor
Bangladeşli tekstil işçilerinin kararlı direnişi, Kamboçya gibi ülkelerde işten çıkarma ve sürgünlerle tehdit edilen tekstil işçilerinin sermaye sınıfına meydan okumalarına da güç katıyor. Kamboçya giyim sanayinde çalışan, buradaki atölyelerde Gap ve H&M gibi uluslararası giyim mağazalarına iş yapan işçiler, aylardır daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyorlar.
Bu grev küresel tekstil üretiminin iki merkezlerinde sürüyor ve her iki ülkede de çalışanların yaklaşık yüzde 80’i kadın işçilerden oluşuyor. Her ülkenin kadın işçileri örgütlü, militan duruşları ve kararlı, uzun soluklu mücadeleleri ile uluslararası kadın hareketine örnek olmayı sürdürüyor.