Teşvikli mağduriyet: Devletten milyonlar alan Çinli Oppo, 500 işçiyi kullandı ve attı

Türkiye'ye fabrika kurmak için hazineden milyonlarca lira teşvik alan Çin sermayeli Oppo, doludizgin üretim yaptırdığı 500'den fazla işçiyi kapının önüne koydu.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 09 Ocak 2022
  • 12:15

İstanbul Tuzla’da kurulu Çin sermayeli akıllı telefon üreticisi Oppo’da çalışan 500’ü aşkın işçi ham madde teminatında yaşanan sorunlar ve stokların dolması bahanesiyle işten atıldı. İşçiler 8 günün ardından telefonla aranarak, dolar krizi ve ham madde teminatı sorunu bahaneleriyle işten çıkarılırken, işçiler Türk Metal Sendikasına kendilerine sahip çıkması çağrısı yapmıştı.

Türk Metal Sendikası Anadolu Yakası Şube Başkanı Serdar Gül arasında tartışmalar yaşanırken, sendika yönetimi işçilere, “Size başka fabrikalarda iş bulalım” dedi. Kış gününde kapı önüne konan işçiler ise “Biz hakkımızı istiyoruz, direneceğiz, fabrikaya geri alınmak istiyoruz” dedi. Sendika başkanı 350 işçinin işten atıldığını iddia ederken, işçiler en az 600 işçinin işten atıldığını dile getirdi ve işten atmaların devam ettiğini belirtti.

"Boşanma aşamasındayım, 2 çocuğum var, mağdurum"

Ekmek ve Gül’e konuşan işçilerden Ceylan Temiz, Oppo’da eylül ayından beri çalıştığını, aralık ayının 13’ünde iş kazası geçirdiğini bir haftalık iş kazası raporunun dahi hâlâ onaylanmadığını söyledi. “Fabrikayı arıyorum telefonlar kapalı” diyen Temiz şöyle devam etti: “Bu işin çözülmesini istiyorum. Boşanma aşamasında bir kadınım, 2 tane çocuğum var onlara bakmakla yükümlüyüm. Sendikanın bir an önce bu işi çözmesini istiyoruz.”

"Molaya geç çıkarılıyorduk, hızlı çalışma baskısı vardı"

Çalışma koşullarını sorduğumuz Temiz, koşulları ise şöyle anlattı: “Mola saatlerimiz çok kısıtlıydı, 1-2 dakika geç kaldığımızda tutanak tutuluyordu, yemekten çok şikayetçiydik. 10 dakikalık molada ne çay içebiliyorduk ne ihtiyaçlarımızı görebiliyorduk. 40 dakikalık molaya da geç çıkartılıyorduk. Bu yüzden apar topar yemeğimizi yiyip işin başına geçiyorduk. Çalışırken de sayıyı tutturup erken bitirdiğimizde 50-100 telefon daha isteniyordu. Hızlı bir biçimde çalışmamız isteniyordu.”

"Burada eylem yaptık sendika yoktu, eylem haberinden sonra geldiler"

Dilan ise işyerinde 5. ayını dahi doldurmamış bir işçi. Dilan Türk Metal Sendikasına öfkeli: “Sendika daha önce bahçede bize ‘Buradan işçi çıkartılırsa hepsini bahçeye gömeceğiz’ açıklaması yapmıştı. Biz atıldıktan sonra burada eylem yaptık, yanımızda sendika yoktu. Eylem haberinden sonra yanımızda olmayı tercih ettiler. Hakkımızı savunalım, bizi sadece bir telefonla kapı önüne koyan bu firma ya hakkımızı tam versin ya da kapının önüne koyduğu bütün arkadaşlarımızı geri alsın. Burada evli olup da hamile olup da işten atılan insanlar var. Hepsi buraya gelsin. Türk Metal Sendikası da aramamıza, mesajlarımıza cevap vermedi. Dün yaptığımız eylem sonrası cevap verdiler.”

"Ben sendikaya nasıl güveneyim şimdi"

5 aydır fabrikada çalışan bir diğer işçi ise Nurgül Turan. 8 günlük izin henüz dolmadan işten atıldığını ifade eden Turan, “Neye dayanarak işten attıklarını sordum, asgari ücrete yapılan zam ile birlikte fabrikanın küçülmeye gittiğini söylediler. Bu fabrikanın küçüleceğine hiçbir şekilde inanmıyorum. Herkesin borcu, harcı var. 4 yaşında bir oğlum var bekar bir anne olarak ona bakıyorum. İşsiz kaldım, ne yapacağım bilmiyorum” dedi.

Sendikanın arkalarında durmadığını belirten Turan da sendikaya öfkesini şu sözlerle dile getirdi: “‘Gelin size iş bulayım’ diyor ama onların bulduğu işe asla gitmem ben. Bize arkalarını döndüler, onlara hiçbir şekilde güvenmiyorum. Yarın bir gün aynı şeyin başıma gelmeyeceği ne malum! Ben ilk defa sendikalı bir işçi olarak çalıştım, bunlar bir oyun oynadılar o kadar insanın ekmeği ile oynadılar. Sendikanın keyfi yerinde, peki bu kadar insanın çoluğu çocuğu aç mı, hasta mı, ne yapıyor diye düşünüyor mu? Hayır. Hakkımı alana kadar direnişe devam edeceğim, bize yapılan bu haksızlığı bir dur desinler istiyoruz, o kadar insanın ekmeği ile oynayamazlar bir insanı kedi yavrusu gibi sokağa atamazlar.”

"İzne gitmeden önce işten çıkarma dedikoduları vardı"

İşçilerden Emrah Yolcu da işten çıkarmalarla ilgili öncesinden ‘dedikodular’ olduğunu söyledi. Yolcu, “İşten çıkarılacağımız belliydi. Depoları doldurdular. ‘Depolar doluyor, ekonomik krizden dolayı talep olmuyor, depolar boşalmadığı için de cihaz üretimi yapılamıyor’ dediler ve küçülmeye gidiyoruz diyerek çıkarttılar. 4 ay boyunca devamsızlık yapmadım. Sadece işe girdiğim ilk hafta hasta oldum, rapor aldım, onun dışında devamsızlığım yok. Tutanağım yok. Vaktinde geldim ve çıktım, molalara dahi. Erken geldim ama geç kalmadım hiç. Kuralına uygun çalıştım, hep temiz çalıştım ama neye göre çıkarıldım bilmiyorum. Diğer işçi arkadaşlarımızın hepsi gelsin ve bize destek olsunlar.”

"Sendika, kimse işten çıkarılamaz demişti"

“Evli olanlar vardı atılanlar içinde. Evlilik hazırlığı yapanlar var. Dün bir arkadaşım aradı ‘İlacımı alamıyorum’ dedi. Sendika başkanının dediği 350 işçi bayağı düşük. En az 500, 600 işçi çıkarıldı” diyen Bahri Okan Çayır da şu şekilde devam etti: “Bize önceden söylemiş olsalardı başımızın çaresine bakardık. Söz konusu bile olmadı. Telefonla arayarak işimize son verildi. Biz de şaşkınız, sonuna kadar hakkımızı arayacağız. Sendika başkanı daha önce buraya geldiğinde ‘Kimse sizi işten çıkaramaz. Çıkaran karşısında bizi bulur’ demişti. 1 senesinin dolmasına 1 gün 1 hafta kalan arkadaşlarımız vardı. Sadece deneme sürecindeki arkadaşlar çıkarıldı diye bir şey yok. Neye dayanarak böyle bir şey söylüyorlar. Çalışan arkadaşlarımız da işten atılan arkadaşlarımız da gelsin bize destek versinler.”

Bir diğer İşçi Furkan Aydın ise “Sendikadan bir açıklama bekliyoruz ama kimse bize açıklama yapmıyor, uzaktan izliyorlar. Bu kış günü ne yapacağımızı da bilmiyoruz, nereye gideceğimizi de bilmiyoruz. Türk Metal Sendikası bize sahip çıkmıyor” dedi.

Elif Ekin Saltık – Evrensel / 09.01.22