Hersh'ü Yeni Şafak'tan okumak - Deniz Hakan

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 09 Nisan 2014
  • 08:34

Pulitzer ödüllü ABD'li gazeteci Seymour Hersh, London Review of Books dergisine yazdığı yazıda, ABD'li bir istihbarat danışmanına dayanarak, Şam'ın doğusunda bulunan Guta'da 21 Ağustos 2013'te düzenlenen ve yüzlerce kişinin ölümüne yol açan kimyasal sarin gazı saldırısının, ABD ordusunu yeniden Ortadoğu'ya çekmek isteyen "Erdoğan'ın adamları tarafından planlanmış bir örtülü operasyon olduğunu" iddia etti. Hersh'ün iddiaları arasında, MİT ve Jandarma'nın Suriye'ye karşı savaşan teröristlerin silahlandırılmasında ve kimyasal kullanımı eğitiminde rol aldığı iddiası da var.

Ölüm sessizliği

Tapeleri korkunç bulmuştuk ve bu iddialar daha korkunç. Ancak daha daha korkuncu var: Yabancı ve yerli basının ölüm sessizliği. Şimdiye dek bütün haberleri dünyanın en saygın gazetelerinde yer bulmuş, Pulitzer ödüllü bir gazetecinin, London Review of Books kadar saygın bir yayında çıkan yazısı, kuşkusuz iddia düzeyinde verilecek de olsa, dünyanın her yerinde haberdir. Beyaz Saray'ın yalanlamak zorunda kaldığını biliyoruz.

Bildiklerimiz

Evet, Hersh'ün iddialarının doğru olup olmadığını bilemeyiz. Ancak AKP hükümetinin, kendi geleceğini Esad'ın düşüşüne bağladığını ve ABD Suriye konusunda ayak sürümeye başladığında en zor durumda kalan ve en çok sinirlenen taraflardan biri olduğunu biliyoruz. Sınırın kevgirden betere döndüğünü, Reyhanlı patlamasını El Kaide'ye bağlı IŞİD üstlendiğinde dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in "Yok, onlar yapmamıştır" yollu açıklamalar yaptığını biliyoruz. Hakan Fidan'ın "tapelerde" ne dediğini yazmayacağım; "biliyoruz", yayın yasağı var.

Hersh'ün iddialarının doğru olup olmadığını bilemeyiz. Talihin tuhaf bir cilvesi, Hersh'ün gazeteciliğinin kalitesinin ve haberlerinin doğruluğunun en ateşli savunucularından birinin Yeni Şafak gazetesi olduğunu söylemekle yetineceğim. Yasaklanmadan önce Google'dan hızlıca taratmanızı öneriyor ve köşemin geri kalan kısmını Yeni Şafak'tan Tamer Korkmaz'a bırakıyorum.

Çok değil, bundan beş ay önce, 3.10.2013 tarihli köşesinde şöyle yazmış Korkmaz:

'Bin Yalan operasyonu'

"Ne yapsak da Guardian'daki şu haberi gizlesek? 'Zırvadır, deli saçmasıdır, komplo teorisidir!' falan diye kara çalıp da mı gizlesek, yoksa 'Sarımsaklasak da mı saklasak?'  Seymour Hersh'ün, İngiltere medyasının önde gelen gazetelerinden Guardian'a verdiği mülakattan söz ediyorum...

Bin Ladin'in 2 Mayıs 2011'de Pakistan'da Amerikan özel birlikleri tarafından düzenlenen bir operasyon sonucu öldürüldüğüne dair yapılan tüm açıklamaların ve bununla ilgili bütün haberlerin yalan olduğunu söylüyor, Hersh...  Aynen şöyle diyor:  'Anlatılanların hiçbiri olmadı. Bu büyük bir yalan, tek kelimesi bile doğru değil...'

Seymour Hersh, yıllardır Amerikan medyasının 'en itibarlı gazetecileri arasında' yer alıyor. Vietnam Savaşı esnasındaki My Lai Katliamı'nı 1969'da ortaya çıkardığı vakit, Pulitzer Ödülü'nü kazanmış bir gazeteci... New Yorker yazarı Hersh, 2004'te Irak'taki Ebu Garib Skandalı'nı deşifre eden isim, aynı zamanda...

...

Seymour Hersh'ün Guardian'a söylediklerini de yok sayacaklardır; ancak, gerçeğin 'hem de en umulmadık zamanlarda' bir kez daha kapıyı çalıp tekrardan bir sürpriz yapmak gibi bir huyu vardır! 

...

ABD'nin 'Bin Yalan Operasyonu' hakkında bu sütunda çıkmış olan yazıların da üzerini adamakıllı örtmek veya 'yok' muamelesi yapmaya devam etmek 'Şahane'dir!

ABD Başkanı İkinci Bush'un, dikkat '11 Eylül 2001'den hemen sonraki zaman diliminde' Bin Ladin'le telefon görüşmeleri yaptığı gerçeğini de...

Gün olur, belki yine şu Seymour Hersh yazar da, bizler okuruz!"

Karşı / 08.04.14

İLİŞKİLİ HABERLER