Özgecan’ın katledilişinin üzerinden 2 yıl geçti

Özgecan’ın katledilişinin yıldönümünde kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı, yeni bir dünyanın mücadelesine omuz verme çağrısıdır aynı zamanda. Bu mücadelede sosyalizm davasıdır.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 11 Şubat 2017
  • 10:19

Özgecan’ın katili hâlâ aramızda!

 

Özgecan Arslan’ın Mersin Tarsus’ta bindiği midibüste tecavüze uğradıktan sonra yakılarak katledilmesinin üzerinden iki yıl geçti. Özgecan, artık sıradanlaşmış bulunan cinayetlerin %200 artan istatistiklerine bir rakam olarak dahil olmadı. Bunun ötesinde kadın cinayetlerine karşı biriken öfkenin sembol ismi oldu. Kadın cinayetlerini görünür kılan bu vahşi katliamın ardından sokaklar, meydanlar ve üniversiteler Özgecan şahsında kadın cinayetlerine karşı yapılan eylemlere sahne oldu.

Özgecan’ın katili hâlâ aramızda!

Özgecan’ın katledilişine duyulan öfke toplum çapında idamdan hadım etmeye dek uzanan tecavüzcülere ve katillere yönelik cezalarla ve yasalarda yapılması istenen yaptırımlarla şekillendi. Sonuç olarak yasalara yazdırılan ancak kâğıt üzerinde kalan kısmi yaptırımlar ile yüreklere bir nebze ‘su serpilse’ de Özgecan’ın asıl katili hâlâ aramızda dolaşıyor. Katil yeni canlar almaya, katliamların yolunu düzlemeye ve kadını ‘köleleştirmeye’ devam ediyor.

Özgecan’ı katleden, bu düzenin kadına biçtiği rol gereği sermaye devleti eliyle uyguladığı politikalardır. Dinsel gericilikle beraber palazlanan bu politikalar somut olarak kadınları katledilesi kılmaktadır. Özgecan’ı da nice kadını da katleden sermaye devletinin kendisidir. Kadını ikinci sınıf cins olarak gören ve kadını erkeğin ‘kölesi’ kılarak kendi sömürü çarklarını yağlayan kapitalist sistem ve onun dümenini elinde bulunduran siyasal iktidar asıl katillerdir.

İcraatları; kadını eve hapsetmek, kadın bedenini metalaştırmak, gericileştirdiği eğitiminden yoz medyasına dek her alanda işlediği kadın–erkek eşitsizliği ile kadının ikinci sınıf konumunu pekiştirmek, katilleri, tecavüzcüleri, istismarcıları cezalandırmak bir yana ödüllendirmek, kadını her daim ‘suçlu’ ilan etmek diye sıralayabileceğimiz ve daha da uzatabileceğimiz listedir.

İşte bu icraatlarla aradan geçen iki yılda sayısız kadın daha cinayetlerle katledildi, sayısız kadın cinsel şiddete maruz kaldı. Çocuklar ve hatta bebekler cinsel istismara uğradı. Ve her geçen gün bir kadın cinayeti, bir cinsel istismar haberi daha gelmeye devam ediyor. Katil aramızda dolaşıyor.

Kadın cinayetlerine karşı mücadele yeni bir dünyanın mücadelesidir!

Özgecan’ın katledilişinin yıldönümünde kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı, yeni bir dünyanın mücadelesine omuz verme çağrısıdır aynı zamanda. Bu mücadelede sosyalizm davasıdır. Kadının ‘kaderi’ ancak kadını ve erkeği insanlığın bir üst eşiğinde eşitleyen sosyalizmde bozulacaktır. Topluma musallat olan asıl katilleri söküp atmadan ne Özgecanlar’ın hesabı sorulabilecek ne de kadın cinayetleri son bulacaktır.

O günlerin mücadelesi yükseltilirken “Özgecan’ın katili sermaye devleti!” ve “Kadın cinayetlerine son!” denmeye, özgürlük ve eşitlik talepleri daha da gür haykırılmaya devam edecektir.

İLİŞKİLİ HABERLER