ABD’nin önce Erdoğan’ın korumalarına yönelik aldığı kararlar, ardından da AKP’li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Zarrab davası kapsamına dahil edilmesi ve son olarak da hakkında tutuklama kararı verilmesi, Erdoğan başta olmak üzere AKP’de kaygıları büyütmüş gözüküyor.
Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı
ABD’nin son adımı da Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı verilmesi oldu. “İran’a yönelik ambargonun delinmesi” çerçevesinde başlatılan Zarrab davası, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan ve Abdullah Happani’yi de kapsayacak şekilde genişletilmişti. Çağlayan ile birlikte dosyaya eklenen diğer sanıklar hakkında da tutuklama kararı çıkarıldı.
“Türkiye’ye yönelik bir adım” çarpıtması
AKP şefleri ise “Bunlar Türkiye’ye yönelik bir adım” iddiasıyla kendi pisliklerini de emekçilerin üzerine yıkmaya kalkmış bulunuyor. Çağlayan ile ilgili ABD’deki gelişmelere dair ilk konuşan Nihat Zeybekçi “İran'a yönelik (ABD) ambargolarının delindiği iddiaları var ama bir Türk bakan hakkında başka bir ülkenin bulunduğu iddia ispatlanmalı” demişti. Zeybekçi, ayrıca Çağlayan’a sahip çıkarak “Türkiye’nin çıkarlarının aleyhine bir şey yapmadığı” demagojisi yapmıştı.
Ardından AKP şefi Erdoğan da dün basına açıklamalarda bulundu. “Bu konu çok çok ilginç bir konu” ifadeleriyle söze başlayan Erdoğan, İran’la kurdukları ekonomik ilişkiyi ABD’nin de bildiğini söyleyerek ABD yönetiminin kendilerine yönelik attığı, korumaları hakkında açılan dava, Zarrab davası gibi adımları sıraladı. Bunlarla birlikte ABD’nin PYD/YPG desteğiyle demagoji yaparak konuyu çarpıtan Erdoğan bütün bunların “Türkiye’ye yönelik adımlar” olduğunu iddia etti.