İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) Büyükada’da gözaltına alınıp tutuklanan insan hakları savunucuları için basın toplantısı yaptı.
İstanbul Beyoğlu’nda Limon Bahçesi’nde saat 10.00’da başlayan toplantıda ilk olarak İHOP bileşenleri konuştu. Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Emel Kurma açılış konuşmasında, Büyükada’daki gözaltı ve tutuklamaların skandal düzeyinde olduğunu belirtti. Sonrasında Kurma sözü İHOP Genel Koordinatörü Feray Salman’a verdi. İHOP’un insan haklarını koruma ve daha geliştirme kaygısıyla kurulduğunu ve düzenli toplantılar aldığını belirten Salman, Büyükada’daki toplantı kararının Antalya’da Nisan ayında yapılan toplantıda alındığını dile getirdi. Toplantının amacının insan hakları verilerini korumak için teknik bilgilendirme olduğunu belirten Salman burjuva medyadaki çarpıtmalara dikkat çekti.
Nejat Taştan: “Neden onlar tutuklandı da ben tutuklanmadım”
Feray Salman’ın ardından Büyükada’da gözaltına alınıp tutuklanmayan Nejat Taştan söz aldı. “Gizli” olduğu öne sürülen toplantının herkesin gözü önünde, duyabileceği mesafede ve açık kapılı bir yerde yapılan toplantı olduğunu belirten Taştan, hukuksuzluk ve keyfiyete dikkat çekerek “Benim anlayamadığım; ben de Özlem, Veli ve diğerleriyle aynı toplantıda gözaltına alındım. Onlar tutuklandı, ama ben tutuklanmadım” dedi. 2 Temmuz’da başlayan toplantının onlarca polis tarafından 5 Temmuz saat 9.30, 10.00 arasında basıldığını, 14.30’da gözaltına alınıp karakola götürüldüklerini belirten Taştan “Ertesi gün 14.30’a kadar kimseyi arattırmadılar” dedi.
Gözaltında tutulduğu süreçte savcılığa çıkarılmadan önce şubede ifadelerinin alındığını, kendilerine 5 soru sorulduğunu, savcılıkta da bir soru hariç aynı soruların sorulduğunu belirten Taştan şunları söyledi: “Günal’ı Çukurova Üniversitesi Yönetim Kurulu’ndayken bir görev üzerine Adana Emniyet Müdürü aramış. Sonra bu müdür ‘FETÖ’den tutuklanmış. ByLock’lu telefonla neden arandığı sorulmuş. Bana da eski eşimin ByLock’lu telefondan neden arandığını sordular.” Suçlandıkları örgütün “FETÖ” olduğunu da orada öğrendiklerini belirtti.
“Sözde ‘önlem’ olarak tutuklama tümüyle hukuksuz”
İnsan Hakları savunucularının avukatları da, tutuklamaların özellikle “önlem” bahanesiyle yapılan tutuklamaların tamamıyla hukuk dışı olduğunu belirttiler. Önce serbest bırakılıp sonra tutuklanan İlknur Üstün ve Nalan Erkmen’in, hem deliller toplanmadığı için hem de “kaçma psikolojisi içinde oldukları” iddiasıyla tutuklandığı dile getirildi. Bir gün sonra kendisi ifade vermeye giden Nejat Taştan’ın “Deliller toplandı” denilerek serbest bırakıldığını değinen avukatlar, tutuklu insan hakları savunucuları için mektup ve kart gönderme kampanyası başlattıklarını duyurdular.
Kızıl Bayrak / İstanbul