Tahir Elçi’ye yönelik suikast planlı ve sistemli

Hukukçular Hasip Kaplan ve Eren Keskin, meslektaşları Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hedef gösterildiği devlet tarafından katledildiğini vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Kasım 2015
  • 11:08

Hukukçular Hasip Kaplan ve Eren Keskin, meslektaşları Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hedef gösterildiği devlet tarafından katledildiğini vurguladı.

Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesine en çok da meslektaşlarını yasa boğdu. Elçi ile birlikte yıllarca hukuk ve insan hakları mücadelesi veren bu hukukçulardan en kıdemlileri olan Hasip Kaplan ve Eren Keskin ANF’ye konuştu. Suikasta işaret eden Keskin ve Kaplan, Elçi’yi yapılan suikastla toplumun hak taleplerini susturmanın hedeflendiğini söylediler. Kaplan, Elçi’ye yapılan suikastın alçak, planlı ve sistemli olduğunu altını çizerken, Keskin, Tahir Elçi’nin infazının bundan önce Kürdistan’da olan tüm kontrgerilla cinayetlerinden biri olduğunu kaydetti.

Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin infazına karşı sokaklara dökülen binlerin önünde hukukçular vardı. Hukukçular, yıllarca hukuksuzluklara karşı beraber mücadele ettikleri, mahkemelere girip binlerce insani savundukları ve barışın gelmesi için beraber haykırdıkları meslektaşlarının infaz edilmesini giydikleri cüppeleriyle ve “Hepimiz Tahrir Elçiyiz öldürmekle bitmeyiz” sloganıyla protesto ettiler. Bu protestoların ön saflarında Hasip Kaplan ve Eren Keskin yerini aldı. Konuştuğumuz Kaplan ile Keskin, Elçi’nin hedef gösterildiği devlet tarafından katledildiğini vurguladı.

‘Suikast devletin içindeki karanlık örgütlenmeye işaret ediyor

Cizre’den çocukluk arkadaşı olan Tahir Elçi’yi kaybetmenin acısını en derinden hisseden Hasip Kaplan, Elçi’ye yapılan suikastın alçak planlı ve sistemli olduğuna dikkat çekti. Otopsi raporlarının da bu gerçeğe işaret ettiğini söyleyen Kaplan, her fırsata barışı savunan Elçi’nin katledilmesinin savaşa devam konsepti olarak okunması gerektiğini ifade etti. Elçi’nin katledilmesinin son günlerdeki basına, hukukçulara dönük saldırıların, adaletin, özgürlüklerin yok edilmesinin, 1990’lı yıllarından beter bir güvenlik çemberinin oluşmasının sonucunda meydana geldiğini hatırlatan Kaplan, bu suikastın DAİŞ ve benzeri taşeronları kullanan devletin kendi içinde de karanlık örgütlenmelerinin oluşturulduğunun göstergesi olduğunu kaydetti. Kaplan: “Bugün kendi güvenlik güçlerine hakim olmayan bir hükümetin icraatına tanık oluyoruz” dedi. Elçi’nin katledilmesinin arkasında toplumun hak taleplerini susturmanın hedeflendiğine işaret eden Kaplan, bu amaca varmak içinde Tahir Elçi gibi seçkin kanaat önderlerinin seçildiğini vurguladı.

Ölüm kusan canilerden halk hesap soracak

“Bu suikastın hesabı ciddi bir şekilde verilmediği, hükümetten hesap sorulmadığı ve failler ortaya çıkartılmadığı taktirde Türkiye’nin çok daha karanlık günlere gebe olacak” uyarısında bulunan Kaplan, bu karanlık günlerde failli meçhul cinayetler ve suikastlar adeta sistematik bir biçimde dönüşürken, yargının da elde edilen delileri yok etmesinin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Devlet terörünün sorgulandığı, insanlığa karşı savaş suçu işleyenlerin mutlaka Lahey’e daha hızlı taşındığı günlerden geçildiğini belirten Kaplan, o yüzden hükümetin özellikle hukukçulardan korktuğunu söyledi. Tahir Elçi’nin insanlığa, doğaya, tarihe, kardeşliğe yaptığı son çağrı karşısında ölüm kusan bu canilere, bu şebekelere halkın gereken cevabı vereceğini kaydetti. Bugün güçleri birleştirme günü olduğunu vurgulayan Kaplan, “Omuz omuza vermek ve bu faşizmin üzerine kararlıkla gitmemizden başka bir yol yoktur” diye konuştu.

Tahir Elçi’nin infazı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sar ettiği, “Bu olay Türkiye’nin terörle mücadele kararlığının ne kadar doğru olduğunu gösterdi” sözlerine tepki gösteren Kaplan, “Bir iktidar eğer 13 senedir tek başına iktidarsa ve katiller her sokakta, her köşede bu cinayetleri işliyorsa demek ki katliamlar kendi denetimlerinde yapılıyor” dedi. Amed gibi 1 milyonluk bir kente güvenlik ve asayişin Amed Baro Başkanı koruyamıyorsa, bunu sorgulamak gerektiğini hatırlatan Kaplan, “YSK’yi bitiren sizsiniz, yargıyı bağımlı kılan sizsiniz, özel ceza savcılarını, hakimlerini atayan sizsiniz, kanunları çıkartan sizsiniz, adaleti rezil eden sizsiniz ama hiçbir sorumluluğunuz yok, sütten çıkmış kaşıksınız öyle mi? Sonra da saldırıya uğrayanları sorumlu tutacaksınız. Yok, böyle yama, bundan sonra katiller katil olmanın hesabını verecek” dedi.

Elçi’ye yapılmış saldırı Kürt halkına yapılmıştır!

İnsan Hakları Savunucusu avukat Eren Keskin, Tahir Elçi’nin infazını bundan önce Kürdistan’da olan tüm kontrgerilla cinayetlerinden biri olarak nitelendirdi. Keskin “Cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla, Özel Harp Dairesiyle, JİTEM’iyle devlet var karşımızda ve bu cinayetin sorumlusu sadece devlettir” dedi.

Elçi’nin katledilmesiyle tekrar 1990’lı yıllarına döndüğünü ifade eden Keskin, “90’lı yıllarda biz her gün arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyorduk. Bugün de Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle bir an seneler öncesine gittim aynı duyguları yaşadım” diye konuştu. Soykırım üzerine kurulu olan Türk devletinin değişmediğini ve artık değişmeyeceğini vurgulayan Keskin, birlik ve beraberlik üzerinde yapılan tüm tartışmaların artık son derece anlamsız ve ahlaksız bulunduğunu söyledi. Tahir Elçi’ye yapılan saldırının Kürt halklarına yapılmış bir saldırı olduğunu altını çizen Keskin, bu suikast sonrası tartışmaları kardeşlik ve birlik üzerine yürütmenin kesinlikle anti-demokratik olduğunu herkesin farkına varması gerektiğini belirti. “Bir Kürdistan sorunu var, bir sömürgecilik sorunu var” diyen Keskin, bu tartışılmadan hiçbir sonuca erilemeyeceğini söyledi.

Zeynep Kuray - ANF /  29.11.15