“Faili meçhul” cinayetler ve gözaltında kayıp dosyalarında avukatlık yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, katledilmesinin 3. yıldönümünde başta katledildiği yer olmak üzere birçok kentte anıldı.
Diyarbakır
Diyarbakır Barosu’nun düzenlediği anma için adliyeden Sur’daki Dört Ayaklı Minare’ye yüründü. Polis yürüyüşe dışarıdan katılımı engelleyerek abluka altına aldı. Elçi’nin vurulduğu sokağa girerken de gazetecilere üst araması dayattı.
Anma etkinliğinde ilk olarak Elçi’nin vurulmadan dakikalar önce yaptığı basın açıklaması dinletildi. Anmanın devamında konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Elçi’nin katıldığı bir televizyon programındaki konuşması nedeniyle hedef gösterilmeye başlandığını hatırlattı. Devlet yetkililerinin cinayeti aydınlatacaklarına dair vaatlerine karşın soruşturma dosyasında bir arpa boyu yol alınmadığına dikkat çeken Aydın şunları söyledi: “3-5 kovanı bile toplayamadılar. Bazı kamera görüntüleri ortadan kayboldu, bazı kameralar bozuldu, bazı görüntüler de her nedense silindi. Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan rapor, bugüne kadar bizlerden ısrarla gizlendi ve gizlenmeye de devam ediliyor. Sözler bir kez daha tutulmadı ve failler hâlâ aramızda dolaşmaya devam ediyor.”
Daha önce de Hrant Dink’in hedef gösterildiğini ve katledildiğini anımsatan Aydın 2015 yılında başlayan çatışmalı sürece dair şunları dile getirdi: “Silvan, Cizre, Nusaybin, Yüksekova, İdil, Şırnak, Sur’da uygulanan yasaklarda 79 çocuk, 71 kadın en az 321 sivil yaşamını yitirmiştir. Yasaklardan bir milyon altı yüz bin kişi doğrudan etkilenmiştir. Tahir Elçi, çatışmaların başladığı zamanlarda hak ihlallerinin yaşandığı Silvan’a, Cizre’ye, Nusaybin’e çatışmaların en yoğun olduğu zamanlarda giderek hem çatışmaları durdurmak hem de yaşananları raporlaştırmak için çalışmıştır.”
Elçi’nin çatışmalarda zarar gören kültürel mirasa sahip çıkma amacıyla yapılan bir basın açıklaması sırasında katledildiğini hatırlatan Aydın “Devlet, Tahir Elçi gibi binlerce faili meçhul cinayet ve zorla kaybetme olayının faillerini bulmak ve yargı önüne çıkarmak yerine, yıllardır yakınlarının akıbetini öğrenmek isteyen Cumartesi Anneleri'nin haklı, meşru ve yasal eylemlerini engelleyerek bu konudaki niyetini ve tarafını belli etmiştir” diye konuştu.
Anma, alana karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.
İstanbul
İstanbul'da da Bakırköy Adliyesi önünde yapılan eylemle Elçi anıldı. Birçok hukuk kurumunun ortak düzenlediği eylemde Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan (ÖHP) Av. Pınar Konak basın açıklamasını okudu. Elçi’nin katledilmesinin bir planın son halkası olduğu ifade edilen açıklamada “Yaşamını ‘faili meçhul’ cinayetlere, yargısız infazlara, keyfi tutuklamalara karşı mücadeleyle geçiren Elçi, Diyarbakır Baro Başkanı sıfatıyla açıklama yaptığı sırada, devlet gözetiminde katledildi. Cinayetin delilleri devlet gözetiminde karartıldı” denildi.
Konuşmaları ardından adliye önüne karanfiller bırakılarak eylem sonlandırıldı.
Ankara’da avukatlara saldırı
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar’ın Ankara Adliyesi önünde yapmak istediği anmaya polis saldırdı. Polis eylemin “kanunsuz olduğunu” iddia ederek “Tahir Elçi ölümsüzdür!” sloganı atan avukatlara kalkanlarla saldırıya geçti ve avukatları darp ederek adliyenin içine soktu. Avukatların eylemi adliyenin içinde katları dolaşarak
sürdürmesi üzerine polis bir kez daha avukatları engelledi.
İzmir Barosu, ÖHP, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Adliyesi önünde ortak bir eylem düzenledi. Okunan açıklamada Tahir Elçi cinayetinin politik bir cinayet olduğuna dikkat çekildi.
Antep Barosu Avukat Hakları Merkezi de Antep Adliyesi önünde açıklama yaparak cinayet soruşturmasının ilerletilmemesine tepki gösterdi.