Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesi ile ilgili soruşturma dosyasına eklenen belgede, sokakta olduğu sonradan ortaya çıkan istihbaratçıların silahlarının alınmadığını öğrenildi.
Olaydan hemen sonra sokakta bulunan 26 polis ile kaçan YDG-H'linin attığı tabancanın balistik incelemesi yapılırken, sokakta olduğu sonradan ortaya çıkan istihbaratçıların silahlarının alınmadığı ortaya çıktı.
Zaman'ın haberine göre, Avukatların ısrarlı talebi üzerine soruşturma dosyasına gönderilen ve 15 gün sonra hazırlandığı belirtilen görevlendirme yazılarında sokakta 2 istihbaratçının olduğu, YDG-H'lileri takip eden 3 istihbaratçının da olay günü olay yerinde görevliymiş gibi gösterildiği anlaşıldı.
Görevlendirme yazısı cinayetten 15 gün sonra yazılmış
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Ekipler Büro Amirliği'nin olaydan 21 gün sonra yani 18 Aralık'ta, güvenlik şube müdürlüğünün 9 Aralık'ta, İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün 14 Aralık'ta görevlendirme yazılarını yazdığı görünüyor. Görevlendirme yazılarında güvenlik şubenin 9 Aralık tarihli görevlendirme yazısında 6 ekipten toplam 14, foto film şube müdürlüğünden 2 polisin görevlendirildiği; ekipler büro amirliğinin 18 Aralık tarihli görevlendirme yazısında 3 ekipte 10 polisin görevlendirildiği bilgisi yer alıyor. 28 Kasım tarihli görevlendirme yazısında istihbarat şubenin ismi ise geçmiyor. Ancak istihbarat şube müdürlüğünün 14 Aralık tarihli iki ayrı görevlendirme yazısında toplamda 5 polisin bölgede görev aldığı belirtiliyor. Polis amiri H.B.B. imzalı görevlendirme yazılarında 2 polisin sokakta görev aldığı, YDG-H'lilere yaklaşık 15 kilometre takip eden 3 istihbaratçının da görevli olduğu bilgisine yer veriliyor.
Bu arada polisin "sokakta görevliydi" dediği iki istihbaratçıyı, avukatlar görüntülerden tespit etmiş ve soruşturma savcısından "bunların kim olduğunu" ve araştırmasını talep etmişti. Savcılık, sokaktan çıkıp kaçan iki kişinin istihbarat polisi olduğunu belirlemişti. Olayın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen bu iki polisin ne silahlarının balistik için alındığı ne de bilgisine başvurulduğu tespit edilmişti. Talep üzerine savcılık, polislerin ifadesini ‘tanık' sıfatıyla almıştı. Avukatlar, istihbarat şube müdürlüğünün gizlediği bu iki ismin olağan şüpheli olduğunu ve tutuklanmaları talebinde bulunmuştu.