Erdoğan başkanlığında, Kaçak Saray’da toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Ekim ayı toplantısında öne çıkan günde maddeleri, Kürt halkına karşı yürütülen kirli savaş ve Suriye-Rojava halkına yönelik tehditler oldu.
6 saat süren toplantının sonucunda yapılan açıklamada devletin Ankara Katliamı’ndaki sorumluluğunun üzeri örtülmek istenerek bombalı saldırının "yürütülen adli ve idari soruşturmalar çerçevesinde, çok yönlü ele alındığı" söylendi.
İlerici, devrimci güçlere ve Kürt halkına karşı yürütülen savaşın aynı şiddetle süreceğine işaret edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Milletimizin bir arada yaşama iradesini, ülkemizdeki huzur ve barış ortamını ortadan kaldırmayı hedefleyen terörist faaliyetler içindeki örgütlerle ve uzantılarıyla mücadelenin aralıksız sürdürüleceğinin altı çizilmiştir. Milli güvenliğimizi tehdit eden ve terör örgütleriyle işbirliği içerisinde hareket eden Paralel Devlet Yapılanması'na karşı yürütülen kararlı mücadelenin çok yönlü olarak sürdürüleceği teyit edilmiştir."
Suriye'deki savaşın da temel gündem maddelerinden biri olduğu toplantıda "Suriye'de yaşanan ve uluslararası niteliği gün geçtikçe artan gelişmelerin etraflıca değerlendirildiği, Güney sınırlarına yakın bölgelerdeki hareketlilik ve hava sahası ihlâllerinin ele alındığı" belirtilerek sınır güvenlik tedbirlerinin gözden geçirildiği belirtildi.
"Rusya ve İran'ın Suriye'deki rejimle ve bölgedeki gelişmelerle ilgili tutum ve politikaları değerlendirilmiştir" ifadeleri kullanılan açıklamada PYD’ye ilişkin saldırgan söylemler dikkat çekti:
"Bölücü terör örgütünün Suriye'deki uzantılarının uluslararası alanda terör örgütleri kapsamında tescilinin gerekliliğinin altı çizilmiş, DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır."
Açıklamada "huzur ve güven ortamı içinde yapılmasına yönelik tedbirler" hakkında Kurul'a bilgi sunulduğu belirtilerek 1 Kasım seçimlerinde oynanacak hilelerin de işareti verildi.