Partisinin Mersin İl Kongresi'nde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, demokrasi paketinin halkın ihtiyaçlarına cevap vermeyeceğini belirterek, “Pakette nelerin olmayacağını kendileri ifade etti. Paketin içerisini kendileri boşalttılar. O boş paketi şovla doldurmaya çalışıyorlar” dedi.
Kışanak şöyle konuştu:
"Onurlu bir barışı analarımıza hediye edinceye kadar güçlü bir çalışma ve mücadele içerisinde olmalıyız. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan, 13 yıldır adeta bir ölüm çukurunda ancak iğneyle kuyu kazarcasına adım adım, ilmik ilmik, yol yol çözüm konusunda bir olanak ortaya çıkardı. Bu saygı duyulması gereken bir emektir. Sayın Öcalan’ın, bir kaç metrekarelik bir alanın içerisinde sabah akşam halkının özgürlüğünü, demokratik mücadelesini ve barışı düşünerek geçirdiği bir fedakarlık tarihi var önümüzde. Başlatılan çözüm süreci Öcalan'ın fedakarca çabasının bir ürünüdür.
Öcalan heyetimizle yaptığı son görüşmede şunu açıkça söylemiştir, 'Hükümet bu süreçte üzerine düşeni yapmadı. Yanlış yaptı. Ortaya çözüm ve barış olanağını değerlendirebilecek bir kapasite ve yaklaşım içerisinde olmadılar. Hükümete ve devlete gelen heyet aracılığıyla çözüm konusunda yeni bir fırsat yaratmak için önlerine yeni öneriler koydum. Bu konuları tartışsın, değerlendirsin çözüm imkanını heba etmeyen bir yaklaşım içerisinde olsunlar. Aksi taktirde ben halkımla birlikte bugüne kadar nasıl mücadele ettiysem, bundan sonra da halkımla birlikte bu mücadeleyi daha güçlü bir şekilde yürütebiliriz' dedi. Öcalan heyetimizin 3 Ocak'ta İmralı'ya gittiğinde aynen şu sözleri söylemiştir, 'Ben süreci gençliğe, kadınlara emanet ediyorum. Siz bu sürecin sahibi olacaksınız, siz bu süreci gözünüz gibi koruyacak ve büyüteceksiniz' dedi. Gelinen aşamada da hükümetin yanlışlarına eksikleri takılıp, kalacak halimiz yoktur. Biz doğru bildiğimiz yolda tüm Türkiye haklarıyla birlikte yürüyeceğiz. Bu süreç artık geri götürülemez, beklentiye terk edilemeyecek bir süreçtir. Artık Kürt sorununun beklenmeye, ötelenmeye, oyalanmaya zerre kadar tahammülü kalmadı.
Öcalan 'niye hükümete bu kadar minnet ediyorsunuz, niye kendi okullarınızı açmıyorsunuz, niye evlerinizi, kurumlarınızı, partilerinizi birer anadilde eğitim veren mekanlara çevirmiyorsunuz. Siz yapın kapatmak isterlerse ölümüne direnin' demiştir. İşte yapılması gereken budur. Biz doğru olanı yaşayacağız. Engel olmak isteyene karşı da amansız bir şekilde mücadele edeceğiz.
Bu demokratikleşme paketi çözüm sürecinin ikinci aşamasında yerine getirilmesi gereken bir sorumluluktu. Çözümü ilerletebilecek bir aşamaya denk düşen bir beklentiydi. Bunu hükümet de çok iyi biliyor. Fakat yaşananlar, bunun tam aksidir. Bu paketin Kürt sorununun çözme ve süreci ilerletme konusunda artık bir kapasitesi ve anlamı kalmamıştır. Kürt halkının temsilcileriyle Türkiye demokrasi güçleriyle ve demokratik kamuoyuyla konuşmadan, tartışmadan, müzakere etmeden hazırlanan bir paketin halkın ihtiyaçlarına cevap vermeyeceğini herkes çok iyi biliyor. Zaten bu süre içerisinde bir taraftan 'paket geliyor' derken, bir taraftan da pakette nelerin olmayacağını Sayın Başbakan ve AKP hükümetinin yetkilileri de defalarca ifade etti. Böylece paketin içerisini kendileri boşalttılar. Şimdi o boş paketi şovla doldurmaya çalışıyorlar. Günlerdir bir propaganda furyası 'paket açıklandı, açıklanacak aman bizi bekleyin, ekranların başında durun' diyorlar. Sayın Başbakan sen de biliyorsun Allah da biliyor, kulda biliyor ki, o paketin içi bomboştur, şovla da dolmaz. Bu yaklaşımdan şöyle bir taklit anlayışını da görüyoruz. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan Newroz'da bir deklarasyon yayınlayacaktı. Tüm dünya kamuoyu hiçbir reklam yapmadan, hiçbir şova gerek duymadan o günü bekledi. 'Aman bizi bekleyin' demedik. Ama bütün dünya, tüm Türkiye halkı ve Kürt halkı şunu iyi biliyordu ki; Sayın Öcalan çok ciddi bir liderdir. Sayın Öcalan çözüm ve barış konusunda kararlı olduğunu söylediyse bunun gereğini yapar, bunun sözünü tutar ve bütün dünyaya ilan eder. Herkes bunu bildiği için Newroz'da nefesini tuttu, Sayın Öcalan'ı bekledi. Ama şimdi Başbakan aynısını içi boş bir paketle Sayın Öcalan'ı taklit etmeye çalışıyor. O paketin dolu olsaydı, zaten reklama gerek yoktu."
Kaynak: ANF