İzmir’de Bartın’da yaşanan madem katliamına tepki eylemi yapıldı. Eylemi BİK, AKDER, EHP, Kaldıraç, Köz, Söz ve Eylem örgütledi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde saat 18.30’da yapılan eylemde bileşenler adına okunan basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
“Soma, Ermenek, şimdi ise Bartın madenlerde kar uğruna çalışmalar devam ederken biz işçiler ise ölmeye devam ediyoruz.
Madencinin fıtratında ölmek mi vardır ya da bu birilerinin dediği gibi biz işçilerin kaderi midir? Sahi hep böyle ölecek miyiz sessiz, sedasız? Zonguldak’tan bir madenci demişti: "Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin." Bartın’daki katliamda kaybettiğimiz 22 yaşındaki işçi arkadaşımız Yasin Çelik, yazmıştı ölmeden evvel: “Güneşi görebilmek için, karanlığı kazıyoruz.”
İşçiler patronlar için, sermaye için canı pahasına çalışıyor ve dünyayı yaratıyor diyerek onların payına zenginlik düşerken işçilerin payımıza ise açlık, yoksulluk ve ölüm düşüyor dendi. Madenlerde ki ağır çalışma koşullarına, kötü çalışma koşullarına ve alınmayan önlemlere değinilen açıklamada "Biz milyonlarız, hayatı üreten, karanlığı kazan, yaşamı emeğiyle var edenleriz. Onlar, yani bizi ölüme mahkûm eden bir avuç kan emici asalak, bizden; işçi ve emekçilerden daha örgütlü. Bundadır ki hala “çok şükür 41 kişinin cenazesine 1 günde ulaştık.” diyebiliyorlar küstahça. Bundandır ki hala “Madencinin kaderinde ölmek vardır.” diyebiliyorlar. Ve biz bunları unutuyoruz. Bu kepazeliğe gözlerimizi kapatıyor, acımızı, öfkemizi içimize akıtıyoruz.”
Son olarak açıklamada iki gün önce TTB başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına değinilerek şunlar vurgulandı:
“Bizler Şebnem Hoca gibi gerçekleri söylemeye, boyun eğmemeye devam ederek hocamızın izinde gitmeye devam eedeceğiz. Artık susmanın, kenara çekilmenin, yılgınlık içinde olmanın, bir başkasından umut beklemenin zamanı değil. 2022, direnişlerin ve grevlerin yılı oldu, oluyor. Her gün farklı bir yerden direniş haberleri geliyor. İşçi sınıfı “zafer direnenlerin olacak” şiarıyla direniyor, direndikçe haklarını patronlardan koparıp alıyor. Gözlerimizi sokağa, direnişlere çevirmemiz lazım. Artık zaman, elimizi yanımızdaki işçi arkadaşımızın boynuna dolayıp yürümenin zamanıdır. Artık zaman, yan yana gelip hesap sormanın zamanıdır. Artık zaman, örgütlenmenin zamanıdır. Ancak ve ancak işçi sınıfı örgütlü olursa işçi cinayetlerini durdurabilir. Birlikte mücadele çağrısı yapılarak, kapitalist düzeni başlarına yıkalım”
Eylem sloganlar ile son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir